DüşünceEleştiriHalkla İlişkiler

Argüman Kabızlığı

Ülkemizde her kesiminden insan bir argüman kabızlığı sendromuna tutulmuş vaziyette. Hayır, mantıklı argümanlar üretmek şöyle dursun elle tutulur argümanlar üreten nesil hep bir öncekinden kalma kırıntılarla bir şeyler üretmeye çabalıyor. Sağcısı da solcusu da dinsizi de imanı bütünü de savunduğu görüşleri temellendirmekten yoksun.

Bir ideoloji ya da bir fikir ya da siyasi görüş ancak sağlam argümanlar üretildiğinde kitlelere benimsetilebilir ya da hedeflenenler ancak bu yolla aşılanabilir. Eğitim bunda en önemli eksikliktir. Eğitimden yoksun olan halklar, savundukları değerleri ya da benimsedikleri ideolojileri üçüncü kişilere sağlıklı iletmesi ya da üçüncü kişilerin tutumlarında bir farklılık yaratması imkansızdır. Eğitimin temel çözüm reçetesi olduğunu söylemek de tek başına yeterli olmayacaktır. Eğitim yalnızca tıkanan yolun nasıl açılabileceğini gösterir. Geri kalan insan zihnidir. Yani insanın çevresi, ahlakı, ailesi ya da dini veya milli değerleri neyse odur. Eğitimli cahillerin ülkemizde yaygın bir tür olduğunu düşünürsek burada eğitim tek çare değildir.

Ne değil nasıldır önemli olan. Amacı herkes kestirebilir ama amaçta kullanılan yöntemler, gereçler amacın vizyonunda değişikliklere yol açacaktır. Bir algıyı değiştirmek, farkındalık yaratmak ya da algıyı şekillendirmek bir halkla ilişkilerdir. Halkla ilişkilerde yapılan en önemli icraat ise argüman üretmektir. Bitmeyen, hep kendini tekrar etmeyen, güncel, tutarlı, ayakları yere basan argümanlar üretmek.

Ya da buna hikaye yaratmak da denilebilir. Bir fikri ya da projeyi etkili kılabilmek için sempatik, duygulara hitap eden, hassas noktalara değinebilen hikayeler üretmek ve bunu televizyonlarda, gazetelerde ya da sosyal medyada insanların gözüne sokmaktır. Argümanlar burada önemli. Hep aynı mottoyla karşınıza çıkan bir şirketin reklamları nasıl size itici geliyorsa hep aynı şekilde aynı cümlelerle karşınıza çıkan insanlar da sizin için itici bireyler olacaklardır. Reklamları nasıl ki görmezden geliyorsak karşımıza çıkan insanlara da aynı şekilde kulaklarımızı tıkamış olacağız.

Argüman kabızlığını aşmak önce eğitimden geçer. Daha sonra zihinde biter. Neyi nasıl savunacağını bilmeyenler savunduklarını kendi gerçekleri sanmaya ilelebet devam ederler.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.