Eleştiri

Bu Ülkede Hiçbir Başarı Cezasız Kalmaz

Hiçbir başarı cezasız kalmazmış. Hele de bizim ülkemiz için biçilmiş bir söz. Başarılı biriyseniz cezanızı er ya da geç çekersiniz. Toplum, insanları öyle sıradan bir hale getirdi ki artık içimizden sivrilip başarılı olan birileri olduğunda onları tutup aşağı doğru çekiyoruz. Başarılı olmalarının cezalarını onları aşağı çekerek veriyoruz. Bu, öylesine genlerimize işlemiş ki tüm kurumlarımızda örneklerini görüyoruz. Devlet de bunu çok güzel uygulayan kurumların başında yer alıyor.

Örneğin Sayıştay başkan yardımcısı Fikret Çöker’in AKP’li belediyelerin yolsuzluklarını ortaya çıkarması, işinin de kariyerinin de sonunu getirmiştir. Gelişmiş veya demokratik toplumlarda el üstünde tutulması gereken, terfi edilmesi elzem kişilerin ülkemizde yok edilmeye çalışılması tabi ki üzücü bir durum. Sadece bu hükumet mi? Devir onların devri olduğundan gördüklerimiz de onlardan olanlar. Önceki hükumetlerde veya onlardan da önceki hükumetlerde de aynı senaryolar pek çok kez yaşanmıştı. 

Bu ülkede sıradan bir hayat sürmek zorundasınız; sıradan başarılarınız olacak, sıradan bir işiniz olacak, sıradan bir eşiniz veya sıradan bir ev ya da arabanız. Eğer sıradanlıktan uzaklaşırsanız en başta yakınlarınız olmak üzere diğer herkesin size çelme takmaya başladığını göreceksiniz. İnsan, buna gerçekten anlam veremeyebilir ancak şartlar budur ve ne fazla ne eksiktir. 

Eğer yazdıklarınız birilerini rahatsız ediyorsa kaleminiz kırılır; sözleriniz birilerinin çarkını döndürmüyorsa diliniz kesilir; gözünüz başkalarının görmenizi istemediği şeyleri görüyorsa gözünüz çıkartılır ve duymamanız gereken şeyleri duymak istiyorsanız kulağınız kesilir. Bu ülkede ”sıradan” olabilmek, ceza almamak ve doğduğunuz gibi ölmek için sakat, kör, dilsiz ve sağır olmanız gerekir. Sizden istenen budur. Aksi cezadır. 

Asırlardır süregelen bir şeydir bu. Aslında sadece ülkemizin değil dünya üzerindeki tüm devletlerde bunun aşırı ya da az uygulamaları vardır. Devletler, kendilerine rahatsızlık verecek olan vatandaşlarını sevmezler; vatandaşların kendilerine itaat etmesi her zaman onların işine gelir. Halk diretmedikçe iktidar hesap vermez. 

Bu sözün karşılığını yukarıda görselini verdiğimiz Devrim Arabaları’nda, kulüplerimizde, teknik adamlarda, profesörlerde, ünlü müzisyenlerde, başarılı bir politikacıda görmemiz mümkün. Hiçbir başarı cezasız kalmaz; bilhassa ülkemizde. 

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.