Dini

Duanın Kabulü

Duânın da âdabı ve şartları vardır. Bu âdaba ve şartlara riâyet, icabetin te’minâtıdır. Kim bu şartlara riâyet etmeden duâsının kabûlünde ısrar eder ve kabul edilmediğinden gönlünü bozarsa azgınlardandır.

Duânın kabûlünde şart, nefis tezkiyesi ve kalb tasfiyesidir. Duâ eden evvelâ helâl lokma ile nefsini ıslâh etmeli, zikrullaha ihtimâm ederek kalbini ölümden kurtarmalıdır. Büyükler demişlerdir ki:

Duâ, gök kapılarının, anahtarıdır. Bu anahtarın dişleri de helâl lokmadır.

Risâle-i Kuşeyrî’de der ki: Rivâyet olunan haberler arasında şu da vardır: “Kul, Allâh (c.c.)’e duâ eder. Duâsında ihlâs ve bağlılığı artırdıkça Allâh (c.c.) onu sever. Cibrîl’e emreder: “Kulumun hacetini geciktir, duâsını artırmasını ve sesini duymayı seviyorum.” Bir kul da duâ eder, fakat duâsıyla Allâh (c.c.)’ü gadablandırır. Allâh (c.c.) Cibril’e buyurur ki: “Kulumun hacetini hemen, yerine getir, sesini daha fazla duymak istemiyorum.
Dünyânın kıvamı dört şeyle olduğu buyurulmuştur:

* Alimlerin ilme devamı,
* Umeranın adâlete devamı,
* Zenginlerin cömertliğe devamı,
* Fakirlerin duâya devamı.

Edebli bir mü’min Allâh (c.c.)’e Esmâ-i hüsnâsı ile,Kur’ân’da ta’lim olunan, hadîs-i şeriflerle öğretilen ve selef-i salihinden rivâyet oluna gelen duâlarla, Allâh (c.c.)’e O’nun Nebîleriyle, velîleriyle tevessül ederek duâ eder. Duâya icabet saatleri ve yerleri de gizlenmiştir.

Zulümden son derece sakınmak lâzımdır. İslâmiyet, kâfire bile zulmetmeği haram kılmıştır. Mazlum kim olursa olsun zulümden ah ederse zâlim cezasını görür. Hulâsa zulüm haram kılınmıştır. Duanın icabet olunmamasının sebeblerinden biri de zulümdür. En çabuk kabul olunan duâlardan biri mazlumun duâsıdır.


(Hz. Mahmûd Sâmî Ramazanoğlu (k.s.), Bakara Suresi Tefsiri, s.236-237)

11 Zilkade 1438, Mevlâna Takvimi

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.