Ervah-ı Ezel

  Arka fon da Grup Abdal’dan Ervah-ı Ezelden parçası çalıyor.Muhakkak dinleyin derim,hatta bu yazıyı okurken izin verin size eşlik etsin .
  Şarkının bir yerinde diyor ki:
“İnsanoğlu gamdan hâli değildir,her birini bir efkâra yazmışlar.”
  Elbette insan dediğimiz varlık kederden uzak değildir.Herkesin levh-i mahfuz’da yazılan sıkıntıları vardır.
  Boş yere mi bu dünya da rahat yoktur diyoruz.Hakikaten yok.Sıkıntıların birbirini kovaladığı bir âlem de yaşama çabası bizimkisi.Tam rahata erdim dediğimiz vakitte bir başka sıkıntı baş göstermiyor mu ?
Biz de bu hengâmeye bu döngüye yaşamak demiyor muyuz ?
  Şöyle de trajıkomik bir durum var ki, zaten bize bu dünya da mutlu olmayacağımız ve sıkıntılarla boğuşacagımız vaad edilmiş.
Burası dünya acının, sıkıntının her çeşitini görebileceğimiz bir oyun bu.
Ve herkes kendi hayatının başrolü olmayı üstlenmiş ezelde.
  Tüm bunları bildiğimiz halde, insanoğlunun çabası hep bu dünya da, dünyalıklarla mutlu olmaktır. Halbuki unutmamalı,dünyayı sevenler veli değildir.
  İki farklı dünya var bizi ebedi yurdumuz diğeri yol üstünde konakladığımız bir kervansaray hükmünde. Şimdi bu iki farklı âlemi aynı muhabbetle sevmek mümkün mü ?
Canı terkedenler deli değildir. Asıl marifet , burdan geçebilmektir.
Tıpkı Hz.Ali’nin dediği gibi:”Dünya ve ahiret iki kuma gibidir, birini ne kadar hoşnut edersen, diğerini o kadar kızdırırsın.”
  Şimdi bir dönüp bakalım halimize , nasıl da ufacık şeyleri dert ediyoruz hiç ölmeyecek gibi.Ne kadar az şükrediyoruz,nimet deryasındayız halbuki.
  Sanırım gerçekten uyuyoruz biz.Evet uyuyoruz ve ölünce uyanacağız.
  Son olarak şunun bilinciyle yaşamalı insan , kalbin her çarpıntısı kendi ecelinin ayak sesidir.
(Beyazıd-ı Bestami k.s)
  İnsanoğlu gamdan hâli değildir,
Her birini bir efkâra yazmışlar.