DüşünceMizah

Esnaf Lokantaları

Milletimizin sembolü haine gelmiş, bazen otoban kenarlarında bazen ara sokaklarda bazense devasa yükselen plazaların kuytu kenar köşelerinde kendilerine yer bulmuş civar çalışanların ve yöre halkının vazgeçilmezi haline gelen esnaf lokantalarını hepimiz görmüşüz ya da çoğumuz buralarda bir öğün yemek yeme fırsatını yakalamışızdır.

Ekseriyetle ucuz, global fastfood dükkanlarından hiç olmazsa biraz daha samimi olan esnaf lokantaları civarında çalışan ya da okuyan insanlar için bir değer haline gelmiştir. Kimilerinin çorbası meşhurdur kimisinin döneri kimisinin ev yemekleri… Hiçbir şeyi meşhur olmamış esnaf lokantaları da yok değildir. Gerçi bu kişiden kişiye göre farklılık gösterebilir o gün tesadüfi olarak orada bulunan bir lokantaya girmiş, oysa patlıcan musakkası hiç meşhur olmamasına rağmen yiyen kişi için orası adeta ekol oluvermiştir. Başkalarına anlattığında “abi patlıcan musakka orada yenir” demekten kendini alıkoyamaz.

Esnaf lokantası demişken, ailecek çalışan esnaf lokantalarına bir örnek verelim.

Servis üst düzey değildir buralarda. Çatal kaşığın konumlandırılması bile rastgeledir. Peçete bazen bulunur bazen bulunmaz. Islak mendil desen üsteleyince gelme ihtimali vardır yoksa alması biraz zor fakat kırmızı plastik kapaklı sürahi ve çiçek desenli plastik ekmeklik çoğunda değişmeyen unsurlardır. Masa üzerine yerleştirilen şeffaf muşambanın altındaki gerçek mi sahte mi olduğunu anlamaya çalıştığınız paralar da sizin aslında servisi düşünmemenizi sağlayan parametrelerden biridir.

Evet, meşhur sürahimiz.

Dükkanın en efsanevi köşesine kurucusunun ya da dükkan sahibinin dedesi ve yahut babasının nostaljik vesikalıklarının çerçevelenmiş hali asılmıştır. Acaba neden heryerde aynı diye düşünürken bazı esnaf lokantalarında bu fotoğrafların yanında işletim belgesi, dükkan açma belgesi, ustalık belgesi, esnaflar odası kayıt belgesi gibi uzaktan ne olduğu anlaşılmayan çoğu silik ve de soluk yine çerçeveletilmiş birtakım kağıtların asılı olduğu dikkatinizi celbeder.

İyi ya da kötü yemeğinizi yedikten sonra masanızı kaldıran çırağın o merak ve aynı zamanda mütereddit bakışları eşliğinde sorduğu ‘çay alır mıydınız ?’ sorusuna denk gelmediyseniz bir esnaf lokantasından yemek yemiş sayılmazsınız.

Uzun lafın kısası ne kadar yemekleri muazzam seviyede olan esnaf lokantalarının sayısı çok az olsa da yine de esnaf lokantaları bir değerdir, bir kültürdür. Yaşatmasını, sürdürülmesini destekleyelim ki zira bizim çocuklarımız ya da torunlarımız “Mc Donalds’a mı gidelim Burger’a mı” sorusundan önce;

+Hayri Abiye gidelim.
-Yok lan, oranın çorbası çok kötü, yemekleri de
+Bizim mahalledeki tekstil lokantası ?
-Bak orası güzel, hadi.

gibi muhabbetlerde bulunup, bu kültürü taşısınlar. En azından ilk muhabbetten daha samimi ve doğal geliyor bana bilmem siz nasıl düşünüyorsunuz ?

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.