Grup Düşüncesine Kısa Bir Bakış

Freud’un kitle psikolojisi kitabını okuduktan sonra kafamdaki karmaşık düşünceler biraz düzene girmiş oldu. Kitlelerin nasıl hareket ettiği konusunda sizinde söyleyecek birkaç şeyiniz olduğunu biliyorum. Kitle psikolojisi kitabından bahsetmişken fazla meraklanmayın size tüm kitabı tek cümleyle özetleyecek cesareti kendimde buluyorum. “Kişiler toplumun içinde bilincini kaybederler.” doğru varsaydığım bir düşünce. 

İnsanların davranışlarının toplum içinde nasıl değiştiğine bir bakalım. İlk olarak uydumculuk denilen tanımdan bahsedeceğim. Bu tabir çevre baskısı olarak yazılarak biraz daha tanıdık bir hale dönüştürülebilir. Bir arkadaş grubunuzla beraber yemeğe gittiğinizde konuştuğunuz        konu üzerinde herkes tek bir görüş belirtiyor ve siz bu fikre karşıysanız eğer sizin için tamamen değerli bir konu değilse katılırsınız ya da katılmış gibi yaparsınız. Örneğin Bmw markasının Mercedes’ten daha iyi olduğu konusunda keskin bir yargıya varan arkadaş grubu karşısında kavga etmeye varacak bir tartışmayı göze almaz. Bu konuda alenen ikna olmuş olursunuz alenen ikna bu konuyu tamamen benimsememiş olsanız bile grubun içinde ortak sonuca vardığınız anlamına geliyor. Kısa bir örnekten bahsettik fakat bu konu tamamen esnetilebilir durumlarda da geçerlidir. İçkinin çok kötü görüldüğü muhafazakar bir ailede yetişmisseniz içki konusunu dahi açmak istemezsiniz en azından ailenin içinde.

 

Adam haklıymış bu bilinç kaybıdan başka ne olabilir.