Hayat Kararlardan Oluşur

Hayat kararlardan oluşur. Neye karar vermişsek dönemeçlerimizde hangi ayrımlardan gitmelere karar vermişsek hayatımız ona göre inşa olunmuştur. Doğru ve yanlış, gerçek veya yalan, yararlı ya da yararsız her neyse…

 
Hepimiz kendi kararlarımız doğrultusunda hayatımıza yön verdik. Kararlarımızı bazen en yakınımızdakiler, bazen sadece bir kez konuştuklarımız ya da ne konuştuğumuz ne de gördüğümüz insanlar veya varlıklar etkiledi fakat insan ne olursa olsun kararlarını zihninde tasarlayıp en sonunda uygulamaya yine kendisi koyar. Evet, insanın kişi ve olaylardan etkilendiği doğrudur, hatta bazen insan ne kadar da kendisini derinden etkileyen olaylar tecrübe etmiş olsa da nihai karar mekanizması yine insanın ta kendisidir.

 

 

Her seçiş bir vazgeçişi doğurur aynı zamanda. Seçilmiş olan, seçilmemiş olanlara tercih edilmiş, seçilmemiş olanlar ise doğal olarak vazgeçilmiştir. Kararlar ve neticesindeki hayat da böyle meydana gelir. Her seçişte vazgeçilmeler olur. Seçilenler insanın hayatını oluştururken vazgeçilenler pişmanlık duygusunu doğurur.

 
Yol ayrımlarında bir tarafı seçmek zorunda kalırız. Her yol ayrımında kararlarından dolayı kaybettiği de olur insanın fakat insan olmanın doğası gereği diğer yolun neler getireceği hiç bir zaman bilinemeyecekti. Hayat yapılmış olanın bir sonucudur. Yapılmamış veya tercih edilmemiş olanın sonuçlarıysa hayal.

 
İnsanoğlunun yaşadığı en büyük ikilemlerinden olan hayal ve gerçekliğin çatışması işte tam burada başlar. Yani yaşamış olduğu hayat ve yaşamak istediği hayat. İkisi arasında git gellerle mekik dokuyan insan ise çoğu zaman bocalar ve boşluğa sürüklenir. Boşluğa sürüklenişte insanın en tehlikeli düşmanı ise pişmanlık duygusunun zaman ve mekan farketmeksizin kamçılanmasıdır.