Siyaset

Hiçbir Savaşın Kazananı Yoktur

Savaşların kazananı yoktur: Kimi insanını kaybeder kimi insanlığını. Muhakkak bir taraf bir şeyleri kaybetmiştir. Hukuklara daha çok adam öldüren tarafın kazandığını yazarlar oysa iki taraf da kaybetmiştir.

Sudan, topraktan, aile içi meselelerden, dinden dolayı savaşlar olur, insanlar bu savaşa ya mecburen ya da gönüllü olarak katılım gösterirler. Savaş, içerisinde pek çok olumsuz içerikler barındırır. Şiddet, acı, ayrılık, ölüm ve daha nice kötü hatıralar vardır bünyesinde. Öldürmezseniz, birilerinin sizi öldüreceği, hayatta kalanın yoluna devam edeceği bir arena düşünün ve insanlar o durumda inanın her vahşeti yapabilir konuma gelirler. Savaşın doğasının çirkin olmasının yegane sebebi budur: İnsan savaş anında her türlü kötülüğü yaparlar. Kalanlar için psikolojik bir çöküntü ve ardından devam eden psikolojik, sosyolojik ve fiziksel onlarca darbe, insanın hayata karşı sağlıklı bir şekilde tutunmasını engelleyen unsurlardır. O ruh halini atlatmak veya geçiştirmek çok uzun yıllar alabilir, belki de hiç düzeltilmeyen hasarlar meydana gelmiştir savaş esnasında ve insan bu ruh haliyle bir ömür sürer.

Devletler, kalanların ruh halini düzeltmek ve savaşın en azından ruh sağlığı bozulacak kadar kötü bir yer olmadığı yönünde ‘iğrenç’ politikalar güdebilirler. Örneğin Amerika Birleşik Devletleri’nin Vietnam Savaşı dolayısıyla ruh sağlığı bozulan Amerikan askerlerini, sağlığına yeniden kavuşturmak ve de ülkede yaşayan gençleri savaşa çekmek için ünlü Woodstock Festivallerini düzenlemişti. Bunun çok demokratik ya da aydınlanmış bir yanının olmadığını söylemeye gerek yok sanırım.

Ölenler içinse, hayat zaten bitmiş ama varsa ailesi ya da yakınları için akıllardan hiç çıkmayacak bir anı bırakır arkasında. Karısı, çocukları, annesi, babası için felaketlerin en ağırıdır bu. Bazen şerefli bir ölüm olarak kabul edilen bu durum, her ne olursa olsun acı vericidir. Hiçbir anne eminim ki evladının ölmesini istemez, ister ki hep yanında olsun. Savaşta ölenler için bir acı gerçek daha var ki  bazen ölen kişilerin akıbeti bilinmez, haber alınamaz ve kimi zaman mezarı dahi olmaz savaşta ölenlerin. Cengiz Aytmatov’un Toprak Ana kitabında, savaşta üç oğlunu ve kocasını kaybeden Tolgonay’ın acısı ve tutumu bizlere savaşın ne kadar çirkin bir durum olduğunu gösteriyor.
Savaşın kazananı yok işte gördüğünüz gibi. Kimi insanını kaybediyor kimi de insanlığını ama mutlaka iki taraf da,  kaybeden taraf oluyor. Ne olursa olsun insanların öldüğü hiçbir dava haklı değildir.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.