Hiçbir Şey İçin Geç Değildir: Grandma Moses
Grandma Moses, Anna Mary Robertson, Büyükanne Ressam ya da Ressam Nine. Ne derseniz deyin ama kesinlikle ihtiyar ya da yaşlı değil.
7 Eylül 1860’da doğan Amerikalı ressamın hayatı diğer ressamlardan biraz farklı. Öncelikle şu gerçeği söylemeliyim ki Grandma Moses ressamlığa çok geç yaşta 60’lı yaşlarında başladı. İlk eserini kağıt parası çıkışmayınca evinin duvarına çizmiştir. Grandma Moses aynı zamanda özel günleri de çok seven bir ressamdı. Şükran Günü, yılbaşı ve dini bayramlar onun en sevdiği özel günlerdi. Bu özel günlerde Türkiye’de resim de yapmıştır.
Naif Sanat adı verilen perspektif ve resim ve bilimsel bilginin önemsiz olduğu derinlikten uzak ama oldukça samimi ve de sade resimler çizdi. 10 çocuklu çiftçi bir ailenin kızı olan Grandma, yaşam koşulları sebebiyle doğadan ve doğal yaşamdan oldukça etkilendi. Tereyağ satarak geçimini sağlamaya çalışan Grandma, evlendikten ve hatta çocukları olduktan sonra dahi tereyağı satmaya devam etti.
Grandma’nın babası 5 çocuğunu türlü sebeplerden dolayı kaybetti. Grandma Moses, kendisini resimle teselli etmeye çalışan babasından etkilendi. Moses, daha sonra çok geç yaşta popüler oldu. Yaşadığı dönem, İkinci Dünya Savaşı’nın tam ortalarıydı. Diğer yazarlar, şairler ve ressamlar gibi savaşın olumsuz etkilerini üzerinde hissetmedi. Resimlerinde hep huzur ve mutluluk vardı. 1941 ve 1943 yılları Şükran Günleri’nde Türkiye’de bulunan Grandma Moses, burada 3 resim çizdi. İşte o resimler:
İlk ödülünü 1941 yılında New York’ta tam 81 yaşındayken aldı. Hayat onun yüzüne biraz geç gülmüştü. Amerikalılar tarafından artık çok seviliyordu. Grandma Moses, Time dergisinin Aralık 1953 sayısına kapak olmuştu.
13 Aralık 1961 günü 101 yaşındayken hayatını kaybetti. Grandma Moses’in doğum günü olan 7 Eylül Amerika’da ‘Grandma Moses Günü’ olarak ilan edildi. Arkasından pek çok anlatılası ve örnek alınası hikayeler bırakan Moses, en çok bizlere şunu anlatmak istedi: Hiçbir şey için geç değil.
