İdam Cezası Gelmeli mi?
Türkiye’de son zamanlarda en çok konuşulan ve en çok tartışılan meseleler arasında “idam cezasının” gelip gelmeyeceği, uygulanıp uygulanmayacağı yer aldı. Son günlerde artan çocuk kaçırma ve istismar haberleri ile bir kesim tarafından gelmesi istenen idam cezası bir kesim tarafından da şiddetle karşı çıkılıyor. Peki idam cezası gelmeli mi? Evvela idam cezası uygulayan ülkelere göz atalım.
Daha önceki yazımızda idam cezasının hala etkin olarak kullanıldığı veya ölüm cezasının hala anayasasında olduğu ülkelerden söz etmiştik. Bu ülkelere bakıldığında çok ilginç birtakım detaylar var.
Dünyada İdam Cezası Olan Ülkeler Hangileri? Hangi Ülkelerde Ölüm Cezası Var?
İdam Cezasını uygulayan ülkelerin büyük bir kısmını Asya ülkeleri oluşturuyor. Öte yandan Avrupa’da ölüm cezasını uygulayan tek ülke Belarus. Dünya üzerinde idam cezasının uygulandığı ve gelişmiş bir ülke olarak gösterilebilecek tek ülke Amerika Birleşik Devletleri’dir.
Buradan çıkarılacak en önemli sonuç ise idam cezası veya ölüm cezasının demokratik ve hukuki açıdan zayıf ülkeler tarafından kullanıldığıdır. Sağlam bir hukuki alt yapısı ve demokratiklik seviyesi yüksek olan toplumlarda devlet, mahkumu cezalandırmak için “idamı” seçmiyor.
Geri Dönüşü Yok
Ülkemiz, Erdal Eren’leri, Mustafa Pehlivanoğlu gibi nice gençlerini hiçbir kusuru yokken idam sehpasına oturtan bir karanlık dönemden geçti. 80 ve 90’lar, geri dönüşü olmayan bir cezanın kullanmaktan imtina edilmediği bir dönemin acısını çok çekti.
Tecavüz suçları, vatana ihanet, casusluk, çocuk istismarı gibi pek çok konu başlığı, idamın haklı gerekçeleri olabilir. Fakat idamın kararı da en nihayetinde insanların sonradan uydurduğu bir sistem çerçevesinde veriliyor. İlahi bir el tarafından düzenlenmeyen ancak insanların verdikleri karar doğrultusunda uygulanan hukukta elbette yanlışlar olacaktır.
Bunun yerine suçu bir daha işlenmeyecek şekliyle nasıl tedavülden kaldırılabileceği tartışılmalı. Hukuki açıdan geçmişimiz ve demokratik olgunluğumuz da insanların suça bakışında önemli bir parametre. Evvela insanların zihnini değiştirmek lazım. Bu da yalnızca tek bir şeyle oluyor: Eğitim.
