Sağlık

İnsülin Direnci

Başlamadan önce unutmadan hemen belirtmek istiyorum; Ben bir sağlık profesyoneli değilim. Yazdığım bu insülin direnci ile alakalı yazıyı okuduktan sonra kendi kendinize tedavi yöntemlerini denemeye başlamayıp, bir uzman hekime muayene olmanız en doğru hareket olacaktır.

İnsülin direnci kısaca vücudun insülini yeterli seviyelerde kullanamaması maanasına gelmektedir. Vücudun kendi sistemini savunması için aldığı bir önlem olarak düşünebiliriz. ‘İnsülin Direnci demek, şeker hastalığı demek değildir’ Başta fazla kilo ve hareketsizlikten dolayı vücut mekanizması bu tepkiyi vererek sistemin bozulmasına karşı çıkmaya çalışıyor.

Belirtileri Nelerdir?
  • Kilo almaya devam ediyorsak ve aldığımız fazla kilolar özellikle bel çevremizde toplanıyor ise,
  • Toplumumuzda ensesi kalın diye bir tabir vardır. Zengin, varlıklı olarak bilinir fakat sizin enseniz gerçek maanada kalın ise,
  • Göbeğimize elimiz ile dokunduğumuzda selülit oluşumu dikkatimizi çekiyor ise,
  • Kilo aldıktan sonra çoğumuz aynanın önünden bile geçmiyor, işte en kötüsü bu. Fakat bu belirtiyi anlayabilmemiz için aynanın karşısına geçin. Koltuk altınızda, sırt bölgenizde hatta parmaklarınızda siyah lekeler görüyorsanız,
  • Açlığa çok dayanıklı iseniz bu belki bir bakıma güzel bir özellik gibi görünebilir. Fakat akşam eve geldiğinizde çıldırmış gibi önünüze gelen yemeklere saldırıyorsanız. Başka bir deyişle; ‘Ben aç durabiliyorum. Fakat yemeğe bir başlarsam sonu gelmiyor.’ diyorsanız,
  • Sabahları güne uyanır uyanmaz çatacak birini arıyorsanız ve çok gergin hissediyorsanız,
  • Gece ansızın bir terleme ile uyanmaya başlıyor iseniz,
  • Dikkatinizi tam olarak bir şeye veremiyor. Sürekli kafa karışıklığı yaşıyor iseniz,

Sizde insülin direnci oluşmuş olabilir.

Ömrünüzü Kısaltır!

Bu problem insanların aklına genellikle çok kilo aldıklarında bunun fazla yediklerinden hareketsiz kaldıklarından olduğunu kabullenmek yerine bir hastalıktan dolayı olduğunu düşünmeye başladığından dolayı bahane olarak aranmaya başlanır. Aslına bakarsak bunların hepsini zincirleme gibi düşünebiliriz. Eğer hareketsiz iseniz ve fazla karbonhidrat ve tatlı tüketiyor iseniz sizde insülin direnci oluşmaya başlar. Genetik faktörün rolünün ne kadar büyük olduğu araştırmalarca kanıtlanmış olsa da bu seviyeleri aşağılara çekmek tamamen bizim elimizde. Keşke tek zararı kilo almamız olsaydı. İnsülin direnci olan insanların olmayanlara göre ömrünün çok daha kısa olduğu bilinmekte. Şeker hastalığına, kalp-damar rahatsızlıklarına, hatta ve hatta kansere bile yol açabilir.

Nasıl Kırılır?

İlaç kullanmayı çok seven bir toplum olduğumuz için; ‘Bende varsa neyse ilacı alırım geçer.’ dediğinizi duyar gibiyim. Tabii ki doktorunuz uygun görür ise bu rahatsızlık için size ilaç önerebilir. Fakat çoğu doktorun mutabık kaldığı şudur ki; Tedavide ilacın etkisi %30 u geçmez. Ne yazıkki yattığımız yerden hap yutarak bu problemi tamamiyle ortadan kaldırmamız mümkün değil.

Peki ne yapmamız gerekiyor? Kaslarımızı yoğun bir şekilde çalıştırarak vücutta oluşan insülini harcamaya yönelik çaba harcamalı ve insülin üreten gıdalardan uzak durmalıyız zaten birikmiş bir insülin var ve bizim amacımız bunu harcayarak eritmek. Bu konuda doktorların en çok tavsiye ettiği spor ise: yürüyüş. Doğal hayatta dağın başında çobanlık yapan birinin insülin direnci olma olasılığı kaçtır? Evet, çok düşük. Bacak kasları en büyük ve kuvvetli kas grupları olduğu için yürüyüş yaparak bu rahatsızlığı atlatmak yanında onlarca hastalığı da engelleyebilirsiniz.

Hipokrat: ‘Bu adada eşeğe binenler, yürüyenlerden daha kısa yaşıyor.’

 

Beyaz ekmekten uzak durun

Sadece bu rahatsızlıkla ilgili değil beyaz ekmek genel olarak kesinlikle tavsiye edilmeyen bir gıda türü. Hatta bazı doktorlar beyaz ekmek tüketmek neredeyse sigara içmek kadar zararlı olabilir demişti. Yüksek glisemik indeksli karbonhidratlar en tatlı zehir olarak görülüyor. Vücutta kan şekeri yükselirse, serbest radikalleri yükseltir ve kanser hücrelerini besler. Bunun yerine tam buğday ekmeği tüketilebilir.

 

Yukarıda gördüğünüz gibi aslında çaresiz dert diyemeyiz. Doğrusunu söylemek gerekirse buna biraz da bizim tembelliğimiz sebep oluyor. Daha hareketli bir yaşam sürerek yani arabamızı evin tam önüne koymayıp arka sokağa parkederek, evimize çıkarken asansör yerine merdiven kullanarak bu rahatsızlığın oluşmasına önemli derecede engel olabiliriz.

 

Teknolojik Deli

Montaigne'e çıraklık yapıyordum, kovuldum. Biraz okuduktan sonra neden kovulduğumu anlayacaksınız.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.