DüşünceEdebiyat

Kendimi Anlatma Karmaşası

dalga kıranlari olmayan deniz gibiyim
girdiği yer ile çıktığı yer arasında uçurum olur insanların
yüzmeyi ne kadar bildiğin önemli değil duyguların yüzmeye ihtiyacı yok ki kaybolmaya yüz tutmuştur her biri
gülümsemeye çalışan arafta kalmış kış güneşi gibi
insan gölgeleri arasında bir ışık beklediğim
adımları sayatak tutturuyoruz melodiyi
akordu bozuk enstrüman misali sözler
söylendikçe kulak tırmalıyor
anlatılması gereken herşey duvara toslamış atılan eşya misali çarpıp geri dönüyor insan yüzünden
anlamsızlık anlatamamanın en büyük cevabı oluyor günler sonra
sağır bir adamın dudak okuması kadar zor size kendimi anlatmam
benim alfabemdeki eksik harflerle
kolay değil size derdimi anlatmam
ben umut diyorum size ulaşan hayal oluyor
ben ölüm diyorum siz
oyun anlıyorsunuz
ormandan çıkıp sirkte eğitilmeye çalışılan fil gibi çaresizim aranızda
manasız bakışlarını​z arasında öğreniyorum herşeyi
boyasız duvar gibi görüyor insanlar beni gelen giden birşeyler yazıyor her bir organıma
kiminiz aşk diyor buna kiminiz direniş

bana kendini anlat desen böyleyim işte
kimine göre deli
kimine göre yaşanmışlıklar ile dünyaya ayak uydurmaya çalışan zavallı
kendimi anlatmaya mecalim yok
sen anla kurumaya yüz tutmuş göz pınarlarımdan beni
aklı olanın kemdini alim zannettiği bu gezegen de
ürkek bir hayvan gözünden gör yaşadıklarımi
kimine göre avını bekleyen aslan kadar acımasız oldum
kimine göre kaçmaya çalışan ceylan…

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.