Dizi&Film

La Casa De Papel İzlemeyi Düşünenlere

Evet, bu yazı sizlere. La Casa De Papel dizisi ilk yayınlanmasından itibaren çok büyük ilgi gördü. Bunun da tesadüf olduğunu düşünmüyorum. Dizi-Film kategorisine bayadır yeni makale ekleyemiyorum. Aslında en azından sadece izlediğim filmleri bile yorumlamaya çalışsam hergün yazabilirim. Fakat konuya nereden başlasam, spoiler vermeden olayı nasıl anlatsam diye baya bir kıvranıyorum. Merak etmeyin, bu yazıda kesinlikle spoiler vermeden size diziden bahsedeceğim. Dikkat ettiyseniz başlığa muhteşem dizi, yeni heyecan gibi başlıklar yazmayıp izlemeyi düşünenlere yazdım bunun sebebi, zaten artık birçoğumuz tarafından dizinin biliniyor olması. Diziyi duydum ama yorumları daha okumadım La Casa De Papel dizisini biraz araştırmalıyım diyenleri çok duyduğum için olaya bu açıdan bakmayı tercih ettim.

Uzun zamandır bu kadar iştahlı yazmıyordum. Makaleye başlarken diziyi ne kadar çok beğendiğimin bir kez daha farkına varmış oldum.  La Casa De Papel‘in bir soygun dizisi olduğunu öğrendikten sonra ilk merak ettiğim şey bir soygun olayını sezonlarca nasıl devam ettirecekler acaba oldu. Çok sıkıcı olacağını düşündüm fakat sonrasında önyargılarımdan tamamen sıyrılıp ilk bölümü izlemeye başladım. Vize haftamın yaklaşmasına rağmen 2, 3, 4 derken 4-5 bölümü arka arkaya izlemiş oldum.

Yukarıda da belirttiğim gibi hikaye bir soygun hikayesi hedefimiz İspanyol Kraliyet Darphanesi! Dizideki karakterler kimliklerini gizli tutabilmek için şehir isimlerini kullanıyorlar. Tokio karakteri hem dizinin içinde yer alıyor hem de hikayeyi bize anlatıyor. Dizinin başında tüm karakterler Profesör kod adlı kahramanımızın etrafında toplanıyor. Profesör bu soygun planı için ömrünün yarısını harcamış. Planda öldürmek yok, incitmek yok. Darphanede bir süre kalınacak, belli miktarda para basılıp kimsenin kılına zarar verilmeden terkedilecek.

İzlemeye başlamadan önce sıkıcı olabilir diye tahminde bulunmuştum ya heh sanırım hayatımın en kötü tahmini bu oldu. Soyguncular darphanede kapana kısıldıktan sonra içeride dönen olayları nefesinizi tutarak izleyeceksiniz. Kurgu on üzerinden on. Ayrıca kullanılan maskelerden, tulumlara kadar düşünülen detaylar filme çok ayrı bir orjinallik katmış diyebilirim.

İçeride bulunan rehinelerden birkaçının ayrı ayrı hikayesi bulunuyor. Asıl oyunculuk yeteneği ise soyguncularımızda. Spoiler vermemeye çalıştığım ve sizi de bunaltmak istemediğim için kısa bir yorum yazısı olmuş oldu. Son olarak buraya filmin harika giriş müziğini bırakıyorum.

Teknolojik Deli

Montaigne'e çıraklık yapıyordum, kovuldum. Biraz okuduktan sonra neden kovulduğumu anlayacaksınız.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.