Kelimeler

Maksut Ne Demek?

Maksut. Sıfat. Kastedilen, niyet edilen, meyledilen, amaçlanan ve erişilmek istenen anlamlarına gelen dilimize Arapçadan geçmiş bir kelimedir. Kelimenin kökeni “kasıt” kelimesidir. Maksut kelimesiyle aynı kökten türemiş kelimeler aşağıdaki gibidir;

Kasıt: Bilerek ve isteyerek söz söylemek, eylemde bulunmak. Olumsuz anlamları ile bilinen kasıt kelimesi, bir amaç için güdülen bilinçli hareketlerdir.

Kasten: Bilinçli olarak yapma, bilerek ve isteyerek bir işi yapmak.

Kasıtlı: Bilerek ve isteyerek yapılmış olan.

Kasıtsız: Bilerek ve isteyerek yapılmamış olan.

Kelimelerin cümle içerisindeki kullanımı;

Maksut:

Bu sebeplerden maksut, sizin iyi bir geleceği ve elbette ki kaderlerinizi de avuçlarınızın içinde sımsıkı tutmanızı sağlamaktır. Sebat edin, sabredenler muhakkak kazanacaklardır.

Tozlu Mikrofon

Kasıt:

Din bir vicdan meselesidir. Herkes vicdanının emrine uymakta serbesttir. Biz dine saygı gösteririz. Düşünüşe ve düşünceye karşı değiliz. Biz sade din işlerini, millet ve devlet işleriyle karıştırmamaya çalışıyor, kasıt ve fiile dayanan tutucu hareketlerden sakınıyoruz. Gericilere asla fırsat vermeyeceğiz.

Mustafa Kemal Atatürk

Kasten:

Soru sormak zora dayalı müdahaledir. Bir iktidar aracı olarak kullanıldığında, kurbanın etini kesen bir bıçak gibidir. Soran, bulunacak şeyin ne olduğunu bilir; ama ona fiilen dokunmak ve onu açığa çıkarmak ister. İç organlar üzerinde çalışan bir cerrahın kendinden eminliğiyle işe girişir. Ama soran, özel türden bir cerrahtır; hakkında daha çok şey öğrenmek için kurbanını canlı tutan ve bedenin geri kalanı hakkında bilmek istediklerini öğrenmek için, uyuşturmak yerme, belirli organlarda kasten acıya neden olan bir cerrah.

Kitle ve İktidar, Elias Canetti

Kasıtlı:

Yani aslında kasıtlı olarak hiçbir şey düşünmediğimiz, ama her biri birbirinden tatlı düşüncelerin kendi kafalarına göre aklınıza girdiği, size onları ne kollama ne kovma zahmeti verdiği anların zevkini sürüyordu.

Palto, Nikolay Vasilyeviç Gogol

Kasıtsız:

Dünyadaki bütün terslikler kasıtlı ya da kasıtsız, aceleye getirilerek söylenmiş birtakım yalan yanlış sözlerden kaynaklanıyordu.

Momo, Michael Ende

 

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.