Düşünce

Modern Çağın Gereksinimi: Hız Hakkında

İçinde bulunduğumuz zamanın bir hız çağı olduğunu söylemeye gerek yok sanırım. Etrafınıza dikkatlice bakın. Akıp giden her şeyde hız unsuru ne kadar da belirleyici öyle değil mi? Trafik, moda, çalıştığınız iş, gündem ve dahi pek çok şey olağanüstü bir hızda devam ediyor. Eskiye nazaran her şeyde bir hızlılık payı görüyoruz.

Mesela internet sitelerine bakalım; haber sitelerine. Bir olay oldu mu veyahut gelişme, anında haberlere çıkıyor. Olay gerçekleştikten sonra birkaç dakika içerisinde olayın ayrıntısını öğrenmeye başlayabiliyoruz. Siteler mobilde daha hızlı açılması için AMP adlı eklentileri kuruyor. Her şey bir nevi hız için.

Toplu taşıma araçlarına bakalım. Örneğin bu araçlardan beklenen en temel şey bir yerden başka bir yere daha hızlı götürmesidir. Mobil uygulamalar sayesinde vakit kaybı olmadan toplu taşıma araçlarına binebiliyoruz. Temel neden: Hız.

Concorde adlı uçaklar vardı bir dönemler. Onun da amacı bir yerden başka bir yere daha hızlı götürmesiydi. Kıtalar arası seferlerde bu uçaklar kullanılıyor, insanlar varmak istedikleri yere daha hızlı gidebiliyordu.

Elimizdeki telefonlar mesela, bir uygulamadan diğer bir uygulamaya geçerken yaptığı 1-2 saniyelik takılmalarına bile canımız sıkılıyor. Onlardan istediğimiz en temel şey yine hız.

Hız, hayatımızın her alanında karşımıza çıkıyor. İşte, evde ya da okulda her zaman hızlı olmasını istiyoruz bir şeylerin. Sağlıkta da bu böyle. Hızlı teşhis konulsun, hızlı operasyon gerçekleşsin, hızlı bir şekilde yapılacak olan yapılsın istiyoruz.

Modern zaman ya da daha doğru bir ifadeyle Sanayi Devrimi sonrası gelişen ve değişen insan yaşamının en önemli sorunu hız.

Yapılan tüm yeniliklere ve teknolojik ilerlemelere baktığımız zaman temel konunun hız olduğunu görüyoruz. Örneğin moda da bu konunun sınırları içerisinde bulunuyor. Moda, artık daha hızlı giyilen ve pratik olandan yana.

Bu, ilerleyen süreçlerde popüler kültürü ve dolayısıyla da tüketim toplumunu doğurmuştur. Popüler kültür, yani çabuk tüketilen, hızlı değişen bir kültür çeşidi. Ve onun da bir sonucu olarak tüketim toplumu ortaya çıkmıştır. İhtiyaç olanın değil çağın yönlendirdiği sahte ihtiyaçların revaçta olduğu bir dönem ortaya çıkmıştır. Kimilerine göre tüketim çılgınlığı. Şöyle bir alıntı bırakmak lazım buraya;

Gerçek ihtiyaçlar ile çağımızın yönlendirdiği sahte ihtiyaçlar arasındaki ayrımın ortadan kalktığı tüketim toplumunda, kişi tüketim mallarını almanın ve bunları sergilemenin toplumsal bir ayrıcalık ve prestij getirdiğine inanır. İnsan bu süreçte bir yandan kendini toplumsal olarak toplumsal olarak diğerlerinden ayırt ettiğine inanırken, bir yandan da tüketim toplumuyla bütünleşir. Dolayısıyla tüketmek, birey için bir zorunluluğa dönüşür. İnsanı ilişkiler yerine maddeyle ilişkilere bırakır. Artık gerçek ahlak, tüketim etkinliğinin ta kendisidir.

Tüketim Toplumu, Jean Baudrillard

Tüketim ve hız çağımızın gerekleri midir? Hız olmadan yaşamak ne derece mümkün? Hızın görece daha az olduğu bir dünya yaşanmaya değer midir?

Tüm bu soruları, mantık süzgecinden geçirerek cevapladığımızda hızın insanın aleyhine bir gelişme olduğu apaçık ortada.

Hız, beraberinde pek çok şeyi yozlaştıran bir mekanizmaya sahip. Hız gerçekten de bir ihtiyaç mıdır?

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.