Siyaset

Öfkenin Kontrolü ve Öfke Kavramı

Öfke, kontrol edilmediği zaman bireye ve topluma ciddi zararlar veren bir psikolojik travma örneğidir. Öfke, kontrol edilmesi zor, idare etmesi güç, sınırlandırılması çaba isteyen bir süreç. Peki öfke kontrol edilmezse ne olur? Öfkenin kontrolü neden önemli? Öfkeli kalabalıkların tarihte önemi nedir? Öfkenin kontrolü birey ve toplum için neden önem taşır? Birey ve toplum bazında öfkenin kontrolü neden önemlidir? Tüm yönleriyle öfkenin kontrolü.

Öfkenin Kontrol Edilmesi Neden Önemli?

Öfke, gerek birey gerekse toplum için kontrol edilmesi elzem bir olaydır. Öfkenin birey ve toplum bazında kontrolünün önemi nedir?

Birey

Öfke, bireyin sağlıklı düşünmeden uzaklaşıp tamamen duyguları ile hareket ettiği, agresif bir davranış sergilediği psikolojik bir süreçtir. Öfke, kontrol edilmediği takdirde birey için zararlı sonuçlar doğurabilir. Birey, öfkesini kontrol edemediği zaman öfke sonrasında gelişecek olayların sorumlusu olabilir.

Öfkenin bir anlık bilinç kaybı olduğunu düşünürsek öfkenin anlık bir hata ile hayatları mahvettiği gerçeğiyle yüzleşebiliriz.

Toplum

Öfke, her ne kadar bireysel ve bireyi ilgilendiren bir konu olsa da öfkeden ve öfke sonrası oluşan zararlar toplumları, kitleleri ve kalabalıkları etkileyebilir. Öfkenin bu kitlesel gücü, kendisini belirli sınırlar içerisinde tutmamız için gerekli nedenlerden en önemlisidir. Öfke, sadece bireyi ilgilendiren bir durum değil birey de dahil kitleleri harekete geçiren, etkileyen ve tetikleyen bir olgudur.

Öfkenin Kontrolü ve İsyan

Öfke, belirli sınırlar içerisinde muhafaza edilmediği zaman isyan, vandalizm, anarşi ve yağma gibi toplumsal olaylara, daha doğrusu toplumsal yıkımlara neden olur. Öfke yukarıda da belirttiğimiz gibi tetikleyici bir unsurdur. Öfkenin tetikleyici özelliği gün yüzüne çıktığı zaman kitlelerin içinde barındırdığı bileşenler de ortaya çıkar. Öfkenin sonucunda ise kitlesel hareketler ve başkaldırılar başlar.

Örneğin Tunuslu bir seyyar satıcı olan Buazizi’nin kendini yakması İle başlayan Arap Baharı, bir öfkenin sonucunda ortaya çıkmış ve Arap ülkelerine sıçramıştır. Esasen Buazizi’nin öfkesi, sadece kendi sorunlarından ibaretti. Oysa öfkesi sonucu kendini yakması, Arap ülkeleri arasında son yüzyılın en büyük karışıklıklarından birinin yaşanmasına neden olmuştur.

Öfkenin Boyutu

Öfkenin boyutları, tepki niteliğinde değerlendirdiğimiz zaman belirli ölçütlerde olması gerekir. Öfkenin boyutu, öfkenin bir süre sonra haklılığı sorununu ortaya çıkarır.

Öfke, ileri boyutlarda kitlesel anlamda “vandalizm” ile birleşir. Vandallık, öfkenin meşruluğuna gölge düşürecek bir gelişmedir. Vandallık ya da öncesinde meydana gelen toplumsal hiyerarşideki bozulmalar, öfkenin belirli güçler tarafından sınırlandırılmasını gerektirir. Bu tarihte “isyanların bastırılması” olarak da karşımıza çıkmaktadır.

Öfke, Düzensizlik Hali ve Anarşi

Öfke, toplumsal hareketlilik boyutlarına ulaştığı zaman sosyolojik bir düzensizliğin baş gösterdiğini görürüz. Öfke, beraberinde düzensizlik ve anarşi ortamını doğurur. Kişiler arasındaki statü değişir, hiyerarşik yapı sekteye uğrar.

Devletler bu düzensizlik haline ve hiyerarşik düzenin sekteye uğramasına tepki olarak bozulan düzeni tekrar sağlamaya çalışır.

Öfkenin Haklılığı ve Müdahale

Demokratik anlamda ve siyasi kültür çerçevesinde değerlendirmek gerekirse öfke, belirli bir sebebe dayanır. Devletlerin öfke ve sonrasında meydana gelen isyan, toplumsal başkaldırı, sivil itaatsizlik ve düzensizliğe tarihin pek çok safhasında müdahale etme gereği duymuştur. Devletlerin öfkeye müdahale etmesindeki temel amaç, kendisine yönelik tehditleri ortadan kaldırmak ve düzeni sağlamaktır.

Öfke, her ne kadar haklı sebeplerden ortaya çıksa da öfke sonrası düzensizlik hali, kaos, anarşi ve devletlerin doğası gereği düzeni sağlama içgüdüsü, öfkenin haklılığını ortadan kaldırır.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.