Mizah

Paşa Olamazsın Demedim Adam Olamazsın Dedim

Vakti zamanında büyüklerin literatür haline gelen bir hikayesi yazılmıştır. Bu hikaye zamanla her devrin insanı için kullanılagelmiştir. Bu hikayeler binlercedir. Bu yazımızda “paşa olamazsın demedim adam olamazsın dedim” hikayesinden söz edeceğiz. 

Paşa Olamazsın Demedim Adam Olamazsın Dedim

Vakti zamanında bir adam, oğlundan çok çekmiştir. Oğlu, adamı canından bezdirmiş ve babası en sonunda oğluna “senden adam olmaz” demiş. Oğlu da bu söze epey içerlenmiş. Okumuş, daha sonra paşa olmuş. Paşa, kaymakam ya da herhangi bir üst düzey kamu görevlisi olmuş. 

Bir gün paşa, babasını çağırması için adamlarını çağırmış. “Filanca köyde filanca evde bir adam var. O adamı buraya getirin” diye de emir vermiş. Paşanın emriyle adamları da harekete geçmiş ve denilen yerde denilen evdeki adamı bulmuş ve paşanın huzuruna getirmiş. 

Paşa, oldukça mağrur bir ifadeyle: “Yaa, baba. Sen bana adam olamazsın dedin ama bak okudum paşa oldum” demiş. Baba, bulunduğu konumdan hiç rahatsızlık duymadan koltuğunda oturan oğluna şöyle demiş:

“Oğlum, ben sana paşa olamazsın demedim ki adam olamazsın dedim. Bak hala adam olamamışsın. Adam olsaydın babanı ayağına çağırmaz, kendin gelirdin.” 

Tabi bu hikaye, anlatıldığı kadarıyla buraya kadar. Bundan sonrasını hiçbir kişi de bilmiyor. Fakat hikayenin bize lazım olanı da zaten burası. 

Paşa olmak kolay ama adam olmak zordur. Okunur paşa olunur ama okunup paşa olunmaz. Adamlık okumakla, yazmakla, çizmekle olmaz. Adamlık biraz da insanın içinde olan bir şey. 

Velhasıl bu hikaye bize yüzyıllardır anlatıldı. Daha yüzyıllar boyunca da anlatılacak öz ve önemli bir hikayedir. Kültür, hikayelerle bir sonraki nesillere aktarılır. 

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.