Eleştiri

Pisuvar İğrençliği

Pek çok iğrençlik var. Pisuvar da bunlardan biri. Erkeklerin tuvalet ihtiyacını gidermeleri için oluşturulmuş, seramikten yapılan genelde duvarla bitişik olan bir icat. İsminin ayrı bir iticiliği, kendisinin ayrı bir iticiliği var. Erkekler için her ne kadar can kurtarıcı yerler olsa da bu, pisuvarların “pislik yuvası” olduğu gerçeğini değiştirmiyor. 

Bir kere buraya giden er kişi elini yıkamaz, yarısı içine yarısı dışına hacetini giderir, pantolonun fermuarını çeker ve toplum içine karışır. 

Aramızda Müslümanlığın tüm gereklerini kalben tasdik eden insanların zaten böyle bir icadı kullanmaları mümkün değil. Mesela “kabir azabının çoğu idrardandır” mealinde bir hadis var. Sadece bu hadisten bile kendisini Müslüman addeden kişilerin pisuvarı kullanmaması gerekir. 

Öte yandan kişinin Müslüman olup olmaması da önemli değil. Pisuvar, başlı başına bir mesele. 

Mesela pisuvarların arasına bir paravan çekmek Amerika Birleşik Devletleri’nde kanunen zorunlu. Ama ülkemizde böyle bir kanun yok. Hal böyle olunca türlü hikayeler, aslen yüz kızartıcı haller başa gelebiliyor. Bir de on metreden işeyenler var. Hayır ne gereği var? 

“Ne kadar sallarsan salla dona düşür son damla” sözünde de olduğu gibi hijyen açısından da hiçbir mantıklı yanı yok. Umumi tuvaletlerin daha sağlıksız olduğunu söyleyenleri de ileride kendi sağlıklarını önemsemeleri sonucu ellerinde evraklarla hastane hastane gezecekleri günleri düşünmelerini tavsiye ederim. 

At yarışında jokeylerin dizilip start verilmesini beklemeleri gibi komik bir duruma düştükleri yetmiyormuş gibi böylesine rezil bir ortamda muhabbeti ilerletmeleri, daha doğrusu sanki alt üstü hacetini gidermiyormuş gibi bir havayla konuşmaları da ayrı bir ironidir. 

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.