Sıcak Değil de Nem Çok Nem

Bugünlerde sıkça duyuyoruz öyle değil mi? Nem çok nem. Sıcak değil de nem çok kötü yapıyor. İstanbul’da, İzmir’de, Adana’da veya Antalya gibi yerlerde yaşıyorsanız bu kelimeleri en azından gün aşırı bir-iki kez kullanırsınız. 

Klişe olacak ama gerçekten de “sıcak değin de nem çok kötü yapıyor”. Özellikle İstanbul’da yaşıyorsanız durduğunuz yerde terden sırılsıklam olmamanız imkansız. Yaz aylarını cehenneme çeviren nem, kışı özletmiyor değil. 

Sivrisineklerle beraber yaz aylarının en çekilmezlerdi arasında olan nem, bugünlerde de artık iyice kendinden bıktırdı. 

“Nem aşırı ısınıp aşırı soğumayı engeller” diyen lise coğrafya öğretmenimize de saygılarımızı sunuyoruz. Hani aşırı ısınmayı engellerdi hocam? 

Öte yandan bu sözün garipliği de bir başka. Denize kıyısı olan her şehirde bu sözü sarf eden milyonlarca insan var ve hemen hemen hepsi aynı ses tonuyla bunu söylüyor: Nem çok nem. 

Bir de tabi bunun farklı bir versiyonu var: Sıcak değil de nem çok kötü yapıyor. Ama buradaki “de” bağlacına ayrı bir vurgu yapmak gerekiyor. De’den önceki yerleri hızlıca söyleyin de bağlacına da biraz vurgu yapın. 

Sıcakları seven insanları biraz üzecek ama aklı hala kışın giyeceklerinde kalan insanları küplere bindirecek nemlerin olmadığı yazlarda görüşmek dileğiyle. 

(Yani bu hiçbir zaman oluyor. Ama laf olsun torba dolsun, biraz da biz fakir edebiyatı yapalım n’olcak?)