EleştiriKültür/Sanat

Sorunları ve Sorularıyla Bir İran Filmi: Kızlar Bağırmaz

ŞŞŞ KIZLAR BAĞIRMAZ
Şimdi sessiz olun kızlar, siz de anne-babalar, ve gerçekten anne-baba olanlar .
Çocuğunuzun bir derdi olduğunda onun gözlerine bakarak anlayabilirmisiniz ?
Neyin var ? Demek için beş dakikanız varmı hayatınızda ?
Peki anlayabilirmisiniz ses tonundan neler olup bittiğini ?
Ve siz gerçekten anlar mısınız çocuklarınızı ?
Bunları kendi içinizde cevapladıktan sonra bu soruları neden size yönelttiğimi sorgulamaya ve de düşünmeye başlayın.



İranlı kadın yönetmen Pouran Derakhshandeh’ın 2013 vizyona girmiş, izleyicilerden tam not almış şüphesiz türünün -en iyisi- olarak değerlendirebileceğimiz bir yapıt.

Film küçük yaşta ailesinin görevlendirdiği bakıcısı Murat’ın istismarına uğramış Şirin’i anlatıyor.
Şirin 8 yaşında olmasına rağmen omuzlarında bu yükün ağırlığıyla yaşamını bir müddet sürdürmüş ve o yaştan sonra bütün erkeklerden nefret edercesine korkularla yaşar ta ki karşısına Cemali çıkana dek, Şirin onunla evlenmeye karar verir ama Düğün gecesi bir adamı öldürüp idam ile yargılanır, ama bu olup bitene rağmen Cemali onun için mücadele vermektedir.

Aslında filmin izleyiciye vermek istediği asıl mesaj burada başlıyor. İdamla yargılanmasının üzerine Şirin geçmişini avukatına anlatmaya başlar o kabus gibi günlerin çaresizliğini ilk kez avukatına karşı dile getirir;

Aslında çoğu kez derdini annesine, babasına hatta öğretmenlerine bile anlatmayı planlar fakat kimsenin ona ayıracak zamanı yoktur. Herkesin ondan kaçarcasına uzaklaşması Şirini daha da yanlızlığa itmiştir. Cinayeti de yine kendi gibi bir olaya maruz kalan küçük kızı kurtarmak uğruna işlemiştir. Ama o küçük kızın babası şan, şöhret, itibar uğruna bu durumu kabullenmek istememiş ve mahkemeye gitmemiştir.

İşin bir başka boyutu da İran’da cezası idam olmasına rağmen bu vakanın binlerce kez meydana gelmesidir.

Ahlakın kişisel olduğu ne kadar ağır cezalara çaptırılsa bile vicdanın cezalarla alakası olmadığını herşeyin kalpte bittiğidir. Ülkelerinde bu sorunlara en ağır cezalar uygulamaları gerekmektedir. Gerçi ölümden büyük ceza mı vardı ?

Çekim kalitesini, kullanılan arka fonları, kostümlerin uyumluluğunu ya da uyumsuzluğunu bir köşeye bırakıp filmin konusunu nasıl seyirciye aktardığına bakarsak eğer film konusunu başarılı bir şekilde doğrudan izleyiciye aktarmayı başarmıştır.
Filmin unutulmaz sahnelerinden biri, Şirin’in kendi savunmasından bir kesit;

-Hiç birşeyi savunmak istemiyorum
-Kimi savunayım ki ?
-Yürüyen bir cesedi mi ? Ben zaten ölüyüm.
-Sekiz yaşındayken öldüm.
-Ama hiç kimse benim katilimi aramadı, hiç kimse.
Acının ve de çaresizliğin, çığlıklara ve de feryatlara duyarsız kalan insanların, iki yönlü olarak ahlakın boyutunun neler olduğunu eleştiren, yerden yere vuran, insanı düşünceleriyle baş başa bırakan eşsiz bir yapım: Kızlar Bağırmaz !

Ahlak kimilerine göre iyi ya da kötü olarak yorumlanabilir ?
Kötülüklerin cezasız kalması tatmin edilememesinden daha mı iyi yoksa daha mı kötü ?
Bazı düşünceler ve insanlar tabiatı gereği kötü müdür ?
Değer paradigmalarınız objektif olmanıza engel mi ?
Cevapları kendi içinizde yüksek sesle dile getirmeyi deneyin, kendinizle yüzleşin.
Tabularınızı sorgulayın, sizi insani değerlerden mantık çerçevesinde kısıtlayan öğeleri temizleyin evvela. Herşeyden de evvela önce kendinize soru sormayı öğrenin.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.