Tarih

Tarihsel Önyargı Nedir? Tarihsel Önyargının Nedenleri ve Tarihsel Önyargı Örnekleri

Önyargı, kesin bir hüküme varmadan önce duygusal davranarak bir olay ya da gelişme hakkında fikir sahibi olmak demektir. Tarihsel önyargı ise tarihi sebeplerden ötürü bir olay, gelişme, kavim ya da millet hakkında görüşe sahip olmak demektir. Tarihsel önyargı, daha çok bir millet, topluluk ya da kavim hakkında önceden hafızada yer edinmiş müspet olmayan bilgilerle hüküm vermenin bir sonucu olarak karşımıza çıkmaktadır. Tarihsel önyargının sebepleri nelerdir?

Tarihsel Önyargının Nedenleri?

Tarihsel önyargı, yargının milliyetçilik ya da daha ileri bir safha olan ırkçılık ile desteklenen bir olgudur. Temelinde milliyetçilik ve ırkçılık yatmaktadır. Özellikle Fransız Devrimi’nden sonra tarihsel önyargının bariz bir şekilde ideolojik ve pratik olarak karşımıza çıktığını gözlemleriz. Bunda milletlerin kendi tarihini objektiflik esasına göre tasnif edememesinden kaynaklanır. Popüler tarih ve yandaş tarih yazıcılığı, tarihsel önyargının temelerini oluşturmaktadır.

Tarihsel önyargının bir diğer önemli müsebbibi ise devlet politikalarıdır. Devletlerin, toprakları üzerinde yaşayan milletleri bir arada tutmak adına milliyetçilik olgusunu körüklediğini görürüz.

Tarihsel Önyargının İlk Örnekleri

Tarihsel önyargının ilk örneklerini Herodot’un “Yunan-Pers Savaşları” adlı kitabında görürüz. Zira kitapta yer alan bazı bölümlerde Yunanları mutlak haklı olan taraf olarak göstermesi, bilinen ilk tarihsel önyargı örneğini oluşturuyor.

Kitapta, Herodot 300 cesur Spartalı’nın 5 milyon Pers’e karşı verdiği amansız mücadeleden “heroistik” bir şekilde bahseder.

Halbuki Pers İmparatorluğu Herodot’un anlattığı kadar uç bir korku imparatorluğu değildi. Hatta Yunan şehir devletlerinden daha refah bir toplumsal yapıya sahipti. Pers İmparatorluğu sınırları içerisinde yaşayan halklar vergilerini verdiği müddetçe rahat bir yaşam sürüyorlardı. Persler, zerdüşt olmalarına rağmen diğer dinden insanlara son derece saygılı bir devletti.

Ticaret yollarını yeniden düzenleyen ve ticaretin sağlanması için o zamana göre, çok üst düzey bir altyapı tahsis eden Persler hakkında Herodot şöyle demişti: “Ne kar, ne yağmur, ne sıcak, ne karanlık onlara verilen görevi tam hızla yerine getirmekten alıkoyabilir.”

Objektif Tarih Yazıcılığının Başlangıcı

Herodot’tan kısa bir süre yaşayan Yunanlı tüccar, asker ve tarihçi Tukidides, “Peleponezya Savaşları” adlı kitabıyla tarihsel realizmin ilk örneklerini vermiştir.

Tarihsel önyargının kısa bir geçmişi bu şekilde. Öte yandan tarihsel önyargının günümüzde hala geçerliliğini koruyan bir düşünce sistemi olduğunu kabul etmek gerekir. Zira her devlet, kendi hikayesini inşa ederken diğer milletleri kendisinden önde tutarak tarihsel önyargının geniş kitlelerce kabul edilmesinin de önünü açmaktadır.

Realist tarih anlayışı ya da realist gözlem niteliğinin gün geçtikçe azaldığı günümüz Türkiye’sinde, objektif tarihçilik oldukça önemli bir değere sahip.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.