Siyaset

Teknokrasi Ne Demek? Teknokrasi Nasıl Bir Yönetim Biçimdir?

Teknokrat nedir, ne demek? Daha önceki yazılarımızda çeşitli yönetim biçimlerinden söz etmiştik. Bu yazımızda ise kısaca teknokrasi yönetim biçiminden söz edeceğiz.

Teknokrasi Ne Demek?

Devlet yönetiminden ve ekonomide alınan kararların ve uygulanan politikaların hiçbir zaman siyasetçilerin elinde olmaması, alanında uzman olan kişilerde olması anlamına gelir.

Teknokrat yönetim şeklinde özellikle hükumetin aldığı ekonomik kararların arkasında siyasi bir amaç ve fayda yer almaz. Alınan bu kararlar tamamen kendi alanlarında uzman olduğu çeşitli otoriteler tarafından kabul edilmiş, uzmanlığını çalışmaları ile kanıtlamış ve herhangi bir siyasi parti lehine karar almamaya kanaat getirilen kimseler tarafından verilir.

Teknokrasi, esasen liyakat usulüne dayanan bir sistemdir. Özünde de meritokratik bir düzen içermektedir. Hükumetler, özellikle ekonominde işler kötüye gittiğinde siyasetten tamamen izole olan teknokratları göreve çağırır ve içinde bulunulan durumdan kurtulmanın çözümü için onlara başvurur.

Yakın tarihimizde, iyi ya da kötü bunu tartışmak gereksiz, Kemal Derviş bu konuda iyi bir örnektir. Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer’in dönemin Başbakanı Bülent Ecevit’e anayasa kitapçığını fırlatması sonucu patlak veren ve Cumhuriyet tarihinin en büyük krizi olan 2001 Krizi sonrasında hükumet çareyi, kabine dışından bir bakan aramakta buldu. Bu arayış sonucunda yurt dışından getirilen Kemal Derviş, Ekonomiden Sorumlu Devlet Bakanlığı görevine getirilmiştir.

İlerleyen süreçte IMF ile müzakerelere başlayan Kemal Derviş, Türkiye’nin en az hasarla krizden kurtulmasını amaçlamış ve ekonomi politikaları orta vadede sonuç vermiştir.

Hükumetler, kriz zamanlarında krizden çıkabilecek imkanı ya da gücü olmasına rağmen bu riske girmek istemezler. Zira bu durum, halk tabanında daha büyük bir krize yol açacak ve hükumetin halk gözünde intibası düşecektir. Ancak yönetime teknokrat kişiler getirilerek hükumetler doğacak olan sorumlulukları ve sonuçları o kişilerin üzerine yükler. Bu, kimi zaman büyük bir sorumluluk olarak karşımıza çıkar. Çünkü o zamana kadar çözülememiş ve bir krize dönüşmüş meselenin çözümü için yalnızca bir ya da birkaç kişinin olması sorumluluğun bilincini ortaya koymaktadır.

Teknokrasi, bir kriz zamanında ortaya atılacak reçete değil, baştan beri uygulanması gereken bir yönetim biçimi olmalıdır. Bu, beraberinde liyakati ve alanında uzman kişilerin kendi alanlarında faaliyet göstermesi anlamına gelmekle birlikte gerek toplum gerekse devlet düzeninde meritokratik bir yapının var olması da demektir.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.