Eleştiri

Türk Tipi Uzmanlık Kavramı

Türkiye’mizde ortaya çıkan ve uzun yıllar önce de böyle olan bir sorundan bahsedeceğim bugün sizlere. Bilim adamlarımız, daha doğrusu profesörlerimiz, doçentlerimiz ya da uzmanlarımız, hemen hemen hepsi uzmanlıklarını sadece bir noktada toplamış ve tüm uzmanlığını o noktadan anlatmaktadır. Örneğin Canan Karatay, diyet diyet, şekerden uzak durun, nar yiyin gibi artık klişeleşmiş yöntemleriyle uzmanlığını pekiştirmeye çalışıyor.

Celal Şengör, kendisine sormakta fayda görüyorum. Her şeyi bilimle ve mantıkla açıklayamazsınız. Bilimin ve mantığın yanıldığı noktalar ve hususlar da vardır. Örneğin bilimsel yaklaşım şans faktörünü göz ardı eder. Tesadüflerle bir olayın ya da olaylar zincirinin gerçekleşmesine de yine aynı şekilde müsaade etmeyen bir yapıdadır.

İki somut örnekle bu konunun ana hatlarıyla anlaşıldığını varsayalım. Yani, kısacacası her uzman kafayı bir şeyle bozmuş, hemen hemen hepsinin bu gibi saplantılı bir şekilde savunduğu, bilgileri, değerleri var.

Fakat asıl üzerinde durulması gereken nokta, kendilerini uzman olarak lanse etmeleri fakat kendi doğrularından başkalarını kesinlikle reddetmeleri. Örneğin bir sağlıkçıya göre sağlığın temel yapı taşı aminoasitlerdir. Diğer bir sağlıkçıya göre sadece “nar” yemek sağlıklı bir bünyeye sahip olmak için yeterlidir. Bu temel farklar, gerek sağlık konusunda, gerek de başka uzmanlık gerektiren konularda ikileme düşmeyi ve bu ikilemden dolayı tarafların bir noktada yanılmaları ve kesin çizgilerle bölünmesi demektir.

Tarihi, sadece Kadir Mısıroğlu’ndan dinleyen biri ile İlber Ortaylı’dan dinleyen birinin dünya görüşünün bir olmadığı, bu farklardan gelir. Çünkü beğenilen veya takdir edilen liderlerin görüşleri bizlerin hayat felsefesini değiştirebilen bir etkendir.

Öte yandan bu gerçeği apaçık anlatmak ve yaymak için riskli ve tehlikeli bir yoldur. Saplantılı bir diktatör ne kadar zararlıysa, saplantılı ve tüm uzmanlığını bir noktada birleştirmiş olan uzman ya da uzman görünen insanlar da bir o kadar tehlikelidir. İnsanları yanlış yönlendirir. Gerçeğin görülmesini engeller.

Kısaca, yarım hekim candan; yarım hoca dinden edermiş. Bu yüzden uzman dediğin her anlamda uzman, anlattığı her yönüyle uzman olmalı. Uzman demek zaten alanının bir konusu üzerinde değil kendi alanının her konusunda uzman olan kişiye denir.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.