Eleştiri

Türkiye’deki Cemaat Yapılanmaları ve Cemaatlerin Aksayan Yönleri

Cemaatlerin ekseni nereye kayıyor? Türkiye’de son zamanlarda cemaatlerin gücü ve varlığı iyiden iyiye kendini hissettirmiş durumda. Türkiye’de 100’ün üzerinde cemaat ve milyonlarca cemaat mensubu bulunmakta. Türkiye’de cemaat yapılanmaları ve cemaatlerin iç yüzleri başlığında Türkiye’deki cemaat yapılanmaları nereye gidiyor? Cemaatlerin amacı ne gibi soruların cevaplarını vermeye çalışacağız. 

Türkiye’de her cemaat, az veya çok siyasetin içinde yer alıyor. Seçimler öncesi cemaat liderlerinin kapısını çalan siyasi parti liderleri de temsil ve etki gücüne istinaden oy talep ediyor. Türkiye’de özellikle Mahmut Efendi Cemaati ve Süleymancılar olarak tabir edilen cemaatlerin etki gücü sanıldığından çok daha fazla. 

Bu güçlerini en çok seçim zamanlarında hissettiğimiz cemaatler, seçimlerde belirleyici bir rol üstlenebiliyor. 

Türkiye’deki Cemaatlerin İç Yüzü

Kanaat önderleri, cemaatlerin başında yer alan kişilere deniliyor. Türkiye’deki cemaatlerin büyük bir çoğunluğu ehli sünnet vel cemaat itikadı üzerinedir. Ehli sünnet olan ve Hanefi mezhebi üzerine amel eden cemaatlerin görüşleri, her ne kadar içtihat yönünden aynı olsa da farklılık gösterebiliyor. 

Türkiye’deki cemaatlerin en çok tartışılan yanı ise cemaatlerin birbirleri ile olan çekişmeleri. Türkiye’deki cemaatlerin hemen hemen çoğu, sadece kendilerinin doğru yolda olduğunu, diğerlerinin ise yanlış yolda olduklarını savunan bir görüşe sahiptirler. Hazreti Muhammed’in “ümmetim 72 fırkaya bölünecek fakat sadece biri doğru yolda olacak” minvalindeki hadisi şerifi doğrultusunda Türkiye’deki cemaatler kendilerini o tek hak yoldaki fırkadan görmekte ve diğerlerini hak yolda olmamakla suçlamaktadır. 

Cemaatlerdeki Dine Kayma 

Tekke ve zaviyelerin kapatılması kararından sonra Türkiye’deki dini müesseseler, tarikatlardan cemaatlere kaymış ve cemaatler küçük küçük tarikatlar şeklinde yapılanmaya başlamıştır. Türkiye’de şu anda 100’den farklı cemaat söz konusu. Bunları kabaca şöyle sıralamak mümkündür:

  1. İsmail Ağa Cemaati 
  2. Menzil Cemaati 
  3. Nur Cemaati
  4. Süleyman Efendi Cemaati

Türkiye’de en etkin cemaatler, yukarıda ismi zikredilen cemaatlerdir. Ehl-i Sünnet Ve’l Cemaat itikadı çerçevesinde şekillenen cemaatlerin günümüzdeki en temel sorunu ise her cemaatin farklı bir “din” görüşüne sahip olmasıdır. Her ne kadar aynı itikat, aynı mezhep ve aynı dinden olsalar da cemaatlerde din algısı oldukça farklı yorumlanıyor. 

Yapılanma 

Cemaatlerde yapılanma, ülkedeki farklı kurumlarda mensup barındırma ilkesine bağlı. Yani, bir kurumda mevzubahis cemaat üyesi olması, diğer cemaat üyesi için önemli. Zira birtakım işler, içeride olan üyeler tarafından yürütülüyor. Paralel yapı da tıpkı böyle devlet içerisinde kendine yer bulmuştu. 

Cemaat üyeleri, işlerini “hak” veya “liyakata” göre değil, tanışıklık usülüne göre yapmaya yatkınlık gösterirler. Diğer cemaat üyelerine yardımcı olan kişinin asli düşüncesi de “bir başkasını olacağına bizden olsun” fikridir. 

Liyakat Usulü Nedir? Osmanlı’da Liyakat Usulü

 

Bu düşünce, cemaatlerin ülkenin kurumlarında oldukça sağlam bir yapılanma içerisinde olması anlamına gelir. Bu da büyük bir risktir. Neden? 

  1. Liyakate dayalı sistemi sekteye uğratır. 
  2. İşin ehli olan insanların görevde olmasının önüne geçilir. 
  3. Kurumların verimliliği ve iş sürekliliği esasına dayalı sistem, tam anlamıyla çalışmaz. 

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.