Üst Araması ve Gıdıklanmak Üzerine

2017 YGS’nin ardından sosyal medyada yayılan videoyu çoğunuz görmüşsünüzdür. Evet, hani şu sınava geç kaldığı için içeri alınmayan adaydan bahsediyorum. Bu bizleri üzen bir durum oldu. Çünkü sistemin süründürdüğü hemen hemen herkes bir senenin yanmasının ne demek olduğunu anlayabilir. Olaya profesyonel bir gözle bakanlar ise; prosedürlere uyulması gerektiğini ve bu uygulamaların adayların yararına olduğunu düşünebilir.Ben işin bu kısmıyla sizi fazla yormayacağım. Daha ziyade bu tarz sınavlarda alınan üst düzey güvenlik önemleriyle ilgili anlatacağım biraz.

Sorun şu ki; sınavlarda güvenlik görevlilerinin üst araması yaptığı esnada genelde gülesim tutuyor efendim. Özellikle açıköğretim sınavlarında “bu kadar abartmaya gerek var mı canım?” diye düşünmüyor değilim. Üstüm aranırken gıdıklanmam neticesinde içime gömdüğüm kıkırdamalar, arama bitip koridorda ilerlerken yüzümde çaktırmadan (ya da ben öyle sanıyorum) yerini alıyor. Bazen de bu kadar bile dayanamayıp oracıkta, görevlinin suratına doğru gülüveriyorum. Tuhaf bakışlara maruz kalmamla bu durum son buluyor.

Yine bir sınavda güvenlik görevlisi hafiye edasıyla üstümü ararken, boynumdaki cevşene rast geldi. Tabi benim cevşen de en heybetlisinden. (Adeta komple hatim taşıyorum.) İster istemez güvenlik görevlisi hanım sordu (yahut sormak zorunda kaldı):
-Bu ne?
Hafif tebessümle cevşen olduğunu belirtip, sakin adımlarla olay yerinden uzaklaştım. İşini titizlikle yapan görevlilere saygım sonsuz elbette. Fakat bu aranırken huylandığım gerçeğini de değiştirmiyor. Hele de başörtümün arka kısmını (yani topuz bölümünü) ararken, stres topu gibi kullanan görevlilerle ne zaman bu kadar içli dışlı olduğumuzu kavrayamıyorum.

Şu tarafa doğru da sınava giren öğrencilerden yana yakınacağım biraz. Yine açıköğretim sınavlarında karşılaştığım bir durum olarak; hanım adayların sınava çantayla gelmesi. Çantanın uzun uzun aranması, sırada bekleyen öğrenciler için işkence halini alıyor. Cengiz Aytmatov’un ölümsüz eseri (bu ifadeyi kullanmak için bir ömür bekledim) “Gün Olur Asra Bedel” tadında dakikalar geçiriyoruz arkada. Hayır yani görevlilerin huyunu biliyorsunuz; didik didik aranacak o çanta. (Bunun güvenliğimiz için de gerekli olduğunu eklemeliyim.) Sınava giderken, kocaman çantalarda ne taşıdığınız ise merakımın çok büyük bir kısmını celbediyor. Tüm bunları ifade ederek, sesimin yetkili ablalara ulaşmasını ve benim gibi hissedenlere de umut olmasını temenni ediyorum.