Yurtta Kalmak Nasıl Bir Duygu?
Yurtlar, gurbette okuyanların zorunlu yol arkadaşları olan manen metruk binalardır. Manevi anlamda metrukturlar çünkü kimse onlara gönülden bir bağ ile birliktelik kurmaz. Soğukturlar, uzaktırlar biraz da şüpheli gözleri hep üzerinizdedir. “Neden geldin” bakışını hep hissedersiniz duvarlarında. Neden buradasın?
Yurtta kalmak, kalmayanların asla bilemeyeceği hisler barındırır içinde. Bir binada sizden başka insanların gürültüsünü çekmek, bir odada sizle hiç kan bağının olmadığı insanlarla zaman geçirmek, sağlıklı bir zihnin alamayacağı şeyler doğrusu.
Elinizde valizle kalacağınız yurdun önüne geldiniz mi sorunlar başlar hemen. Neredeyim ben? Burası neresi? Benden başka insanlar, tipler, muhatap olacağım kişiler. Uzayıp gider.
O anda gerisin geri dönmek, evinizin yolunu tutmak istersiniz. O anda her şeyi söyleyebilir, tüm kararlarınızdan vazgeçebilirsiniz. Yeter ki o sıcacık evinizde bir vakit daha geçirebilesiniz.
Yurdun ilk akşamı, önceden numarası belirlenmiş yatağınıza kafayı koyduğunuz o ilk akşam yok mu? Tüm içtenliğinizle iyi şeyler düşünmek isteseniz de o akşam aklınıza normalde hiç gelmeyecek şeyler gelir. Pişmanlıklar, keşkeler, ne yapacağımlar, kim bunlar?
Ha bir de okul. Hepsini geçtiniz okul var. Okumak zorunda olduğunuz koskoca bir okul. Liseliler biraz daha ağır geçirir bu dönemi, üniversiteliler için de ağırdır ama liseliler kadar değildir doğrusu.
Her şeyin üçüncü sınıfı bu metruk binaların içindedir. Üçüncü sınıf televizyon, üçüncü sınıf battaniye, üçüncü sınıf yatak ve hepsinden önemlisi üçüncü sınıf yemekler.
Askeri bir düzen, mekanikleşmiş görevliler, size ölseniz yardım etmeyecek tipteki insanlar, uzakta olmanın verdiği burukluk, ailenize karşı duyduğunuz gereksiz öfke: Beni neden yurda verdiniz sitemi içinde geçen bir dönem.
Ama korkmayın en fazla bir ay sürer sizde etkisi. Sonra alışırsınız. Daha sonra dersiniz ki “her şeyim önümde, yemeğim, yatağım vs kurallara uy rahatça yaşa”.
Artık düzene ve itelenmeye alışmış bir bünyeniz vardır. Erkekseniz doğruca kışlaya gidebilir, sülüsünüzü alabilirsiniz.
Gözünüzde büyütmeyin, ama ne yapıp edip o ilk ayı iyi geçirmeye gayret edin.
