Kelimeler

Arapçadan Türkçeye Geçen Kelimeler

Dilimize farklı bir dilden geçen kelimelerin sayısı oldukça fazla. Bu dillerin başında Arapça geliyor. Gündelik hayatta sıkça kullanılan veya kullanımı eskiyen kelimelere göz attığımız vakit bu kelimelerin çoğunun ya Arapçadan ya da Farsçadan geçtiğini görüyoruz. Peki Arapçadan dilimize geçen sözcükler nelerdir?

Dilimize Arapçadan geçmiş sözcüklere yer vermeden önce Arapçadan dilimize neden bu kadar kelime geçtiğine bakmak gerekiyor.

Selçuklu Devleti zamanında devletin kurulduğu coğrafya göz önüne alındığında Farsçanın devlet üzerinde büyük bir hakimiyet alanı kurduğunu görüyoruz. Devletin resmi dillerinden birinin Farsça olması da bunu doğrular cinsten.

Fakat Osmanlıca adı verilen eski Türkçede, Arapça asıllı kelimelerin sayısı hayli fazla. Bundan etkili olan faktör ise devletin resmi politikasıdır.

Bu dönemde Araplarla kurulan ilişkiler hat safhaya ulaşmış ve başta edebiyat ve bilim dili Arapça olarak edilmişti. Türkçenin İslamiyete geçiş ile arka plana atılması, dilin zenginliklerini de öldürmüş ve Türkçeye zamanla yabancı kelimeler dahil edilmiştir.

Karamanoğulları ve Akkoyunlu gibi devletlerin Türkçeye özen göstermesinin aksine Osmanlı Devleti’nde bu yönde bir çalışma olmamış ve özellikle alfabenin değişmesi Türkçedeki Arabi kelimelerin artmasına neden olmuştur.

Özellikle divan edebiyatında kullanılan çoğu kelimenin Arapça olması, Türkçede yabancı kelimelerin sayısının artmasıyla sonuçlanmıştır. Oysa Kaşgarlı Mahmut’un “Divan-ı Lügat-it Türk” adlı eserinin yazılış nedeni Türkçenin Arapçadan daha zengin bir dil olduğunu kanıtlamak için yazılmıştı.

Günümüzde yabancı etkilere teknolojinin de etkisiyle daha fazla açık olan Türkçe, içerik açısından Arapçaya göbek bağı ile bağlıdır. Her ne kadar bundan 50-100 sene önceki gibi yoğun bir Arapça kökenli kelime kullanımı olmasa da dilimizdeki Arapça kelimelerin çıkarılması halinde Türkçe çok çıplak kalacaktır. Nitekim İsmet İnönü’nün meşhur ihraç temalı konuşmasında da okuduğunuz şu yazıda da çoğu kelime Arapça kökenlidir. Ancak söz konusu bu kelimelere bazı ekleme ve çıkarmalar olmuştur. Örneğin ”p” ve ”j” harfi ve bazı karakteristik harfler Arapçada olmadığından dolayı bu kelimeler bazı ekleme çıkarma ile dilimize kazandırılmıştır.

Mustafa Kemal Atatürk, zamanında Türkçenin Arapçaya göre aşağı kalır bir zenginliğinin olmadığını düşünüyordu. Bu çerçevede eski, unutulmaya yüz tutmuş kelimeleri ortaya çıkarmak ve kelimeleri etimolojik olarak incelemek için Türk Dil Kurumu’nu kurmuştu.

Özetlemek gerekirse dilimize Arapçadan geçen kelimelerin sayısı bir hayli fazladır ancak bu kelimeler, ihtiyaçlarımızı ve iletişimimizi sağlayabildiği ölçüde bizimdir. Arapça zengin bir dil olduğu gibi dilimizin de iskeletini oluşturmaktadır. Arapça kelimelerin Türkçeden çıkarılması da yine beyhude bir çabadır.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.