Demir Yollarında Hangi Alternatif Yakıtlar Kullanılır?
Dünyada enerji tüketiminde oldukça önemli bir paya sahip olan ulaşım sektöründe kara yolu, deniz yolu ve hava yolu ile kıyaslandığında demiryolunun bu enerji tüketiminde payı oldukça azdır. Buna rağmen demiryolu sektöründe çeşitli alternatif yakıt araştırmalarına rastlanmaktadır. Demiryolunda kullanılan yakıtların geçmişi göz önünde bulundurulduğunda kömür ve dizel gibi fosil kaynaklı yakıtlar görülmektedir. Bu yakıtların kullanımının insan ve çevre üzerindeki olumsuz etkileri demiryolu sektöründe de çevreye zarar vermeyen/çevreye zararı azaltan alternatif yakıt arayışlarına girilmiştir. Bunun neticesinde çeşitli yenilenebilir enerji kaynakları akla gelmiş olsa da en kullanılabilir olanı hidrojen olmuştur. Dünyada yapılan çalışmalarda da yaygınlaşma potansiyeli en yüksek olan alternatif yakıt hidrojendir.
Hidrojen yapı olarak incelendiğinde doğada saf halde bulunmasa bileşik haliyle oldukça fazla bulunan bir elementtir. Çeşitli ayrıştırma yöntemleriyle yakıt olarak kullanılabilir hale getirilebilmesi, sudan elde edildiğinde çevreye zararlı bir atık çıkarmaması, çeşitli depolanma yöntemlerine elverişli olması, üretimde maliyeti azaltma çalışmalarında potansiyele sahip olması, fosil yakıtlara kıyasla enerji verimliliği açısından daha yüksek olması gibi sebeplerde geleceğin önemli alternatif yakıtlarındandır.
21. yüzyılın başları itibariyle trenlerde hidrojenin yakıt olarak kullanılması yönünde çalışmalar görülmeye başlanmıştır. Günümüze gelindiğinde Almanya, İngiltere gibi ülkelerde az sayıda da olsa hidrojen yakıtı kullanan trenler hizmet vermeye başlamıştır. Bu trenlerin daha da yaygınlaşması ön görülmektedir. Türkiye’de de yerli lokomotif motorunun bu alternatif kaynaklara entegre edilebilir olması yönünde yapılan açıklama çevreye duyarlı enerji kullanım alanında Türkiye’nin de araştırma süreci içerisinde olduğunu göstermiştir.