Mimari

Depreme Karşı Çaresiz Değiliz

Deprem ülkemiz için en acı gerçeklerden biri. Depremselliği yüksek bir coğrafyada yaşıyor olmamız sık sık deprem haberleri ile karşı karşıya kalmamıza neden oluyor. Deprem konusunda talihsiz bir coğrafyada yaşıyoruz, bunu çok net. Ancak depreme karşı çaresiz de değiliz.

İnşaat Mühendisleri Odası Kütahya Temsilciliği yönetim kurulunda temsilci yardımcısı İnşaat Mühendisi Emirhan Aydın konuyla ilgili olarak şöyle söyledi:

Depremin etkilerine karşı alınabilecek pek çok önlem var. Bunların başında da imara açılan bölgelerin doğru analiz edilmesi ve inşaatlarımızın kontrolü ve denetimli bir mekanizma ile ilerletilmesi geliyor. Bu konuda atılabilecek en güzel adımlardan biri ise şantiye şefliği meselesi konusunda adımlar atılması.

Örneğin şu anki mevzuatta bir şantiye şefi beş şantiyeden mesul olabiliyor. Bu kağıt üzerinde mümkün olsa da pratikte mümkün olmayan bir durum. Zaten bu nedenle de günümüzde inşa edilen hiçbir inşaatta şantiye şefi bulunmuyor. Bunu Çevre ve Şehircilik Bakanlığı aracılığıyla yapılan denetlemelerde çok net bir şekilde görebiliyoruz. Peki şantiyede şantiye şefi yoksa şantiyeyi kimi ilerletiyor? Ne yazık ki şantiyelerin uygulama bölümü tamamen ustalara ve kalfalara kalmış durumda.

Halbuki bu inşaatların inşaat mühendisi veya mimar gibi veya özel inşaatlarda ise diğer mühendislik dallarından bir anahtar teknik personel ile ilerletilmesi gerekiyor. Bu nedenle atılacak adımların başında bir şantiyeye bir şef kampanyası mutlaka geliyor. Peki sadece bu mu? Hayır.

Şantiye Şefliği Yönetmeliği’nin 6. Maddesinin 3. Fıkrasında belirtildiği gibi, işin niteliğine göre bir şantiye şefinin kabul edilmesi gerekiyor. Yani nasıl ki trafo inşaatında bir mimarın rol alması beklenemez ise, bir özel konut inşaatında da elektrik elektronik mühendisinin şantiye şefi olmazı söz konusu olamaz. Bu konuda idarelerimiz İnşaat Mühendisleri Odası aracılığıyla bilgilendiriliyor ve hatalarından dönmeleri konusunda uyarılıyor ancak ne yazık ki Eskişehir, Kütahya ve Konya’daki belediyelerde bu durum göz ardı ediliyor.

Gelelim neden büyük İstanbul depremini beklediğimize. Büyük İstanbul depremini bekliyor olmamızdaki en büyük sebep fay hatlarında oluşan kırılmaların düzenli döngüsü. Kuzey Anadolu Fay Hattı doğudan batıya doğru kırıla kırıla segment segment ilerledi. Ve ne yazık ki şu anda enerjinin biriktiği segment İstanbul’da. Ve ne yazık ki en çok İstanbul’u etkileyecek. Bu nedenle kentsel dönüşüm işlemlerinin hızlandırılması mevcut bina stoğunun da çok hızlı bir şekilde değerlendirilmesi ve çürük elmaların ayıklanması gerek.”

Peki bunların dışında neler yapabiliriz? Bunların dışında vatandaş olarak yapmamız gereken en önemli iş deprem çantası hazırlamak. Deprem çantası nasıl hazırlanır? Bunu da detaylı bir şekilde incelemek ve hazırlamak oldukça önemli.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.