Edebiyat

Ölürse Ten Ölür Canlar Ölesi Değil

Ölürse ten ölür canlar ölesi değil. Yunus Emre’nin Türk edebiyatına kazandırdığı en büyük, en güzel şiirlerden birinin en can alıcı noktası: Ölürse ten ölür, canlar ölesi değil. Şiirin tamamı şöyle:

Mana eri bu yolda melül olası değil,
Mana duyan gönüller hergiz ölesi değil.

Ten fanidir can ölmez, gidenler geri gelmez,
Ölür ise ten ölür, canlar ölesi değil.

Gevhersiz gönüllere yüz bin söz söyler isen,
Hak’tan nasip olmasa nasip alası değil.

Yarin gönlü sırçadır, sakın ha kırmayasın,
Sırça sındıktan sonra bütün olası değil.

Çeşmelerden bardağın doldurmadan kor isen,
Bin yıl orda durursa kendi dolası değil.

Şu Hızır ile İlyas abıhayat içtiler,
Bu birkaç gün içinde bunlar ölesi değil.

Yarattı Hak dünyayı Peygamber dostluğuna,
Dünyaya gelen gider, baki kalası değil.

Yunus gözün görürken, sen bugünden hazırlan,
Gelmedi Hakk’a varan, geri gelesi değil.

Yunus Emre

Ölürse insanın teni ölür, vücudu ölür. İnsan ölür, sadece hayata gözlerini yumar, kanlı canlı karşısınızda değildir. Bu insanın ölümü değildir. İnsan, teninin ölmesi, onun gerçek anlamda ölmesi demek değildir.

Ten Fanidir, Can Ölmez

Ten, geçicidir. Her nefis ölümü tadacaktır. Zincirlikuyu mezarlığında kocaman harflerle yazılıdır bu: “Külli nefsin zaigat’ül mevt”

Canlar ise ölmez. Can, insanın geride bıraktığı bir mirastır. Bazen iyi bir evlat, iyi bir hayrat ve onlarca güzel anı insanın geride bıraktığı güzel bir candır. Bir elini göçtüğü dünyaya bırakmasıdır.

İnsan, bir yakınını kaybettiğinde bu sözü getirmeli aklına. Bu söz, emin olun ki sizi rahatlatacaktır. Herkes geçici, herkes fani bu hayatta. Hiçbir insan, hiçbir yaratılmış ve hiçbir diplomat, zengin, hayırsever veya zalim bu dünyaya çivi çakmayacak. Bunu düşünün. Ve gidenlerin bu dünyaya neler bıraktığını tahayyül edin.

Canlar ölesi değil ya işte, insan bunu düşününce gerçekten canların ölmediğini, arkada bıraktıkları ile yaşamaya devam ettiğini, anlıyor.

Dünyaya Gelen Gider

Yeryüzünde doğan, dünyaya gelen, dünyaya gözlerini açan her beşer, bir gün ölmeye, bu dünyadan göçmeye mahkumdur.

Baki Kalası Değil

Hiçbir insan, ilelebet bu dünyada kalmayacak. Herkesin bir miadı var ve herkes bu miadın ne önüne ne de arkasına geçebiliyor. Mukadder bir çizgideyiz ve herkes bu önceden çizilmiş yolda ilerliyor. Ten ölüyor ama canlar ölmüyor.

Ten dediğimiz şey, kalbin atması, gözlerin bir başka göze bakabilmesinden başka nedir ki? Ama can, bir çift gözden, bir kandan daha fazlasıdır. Canlar ölesi değildir. Ölürse ten ölür canlar ölesi değil.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.