Torpil mi Referans mı?

Bunun adını bir koyalım. Torpil mi referans mı? Nedir? Bugün, pek çok kurumda araya sokulan insanların kader belirlediği bir gündür. Araya sokulan insanlar, torpil mi yapıyor? Yoksa sadece bir referans mı? 

Bugün, pek çok kurumda ‘referans mektupları” adı verilen bir mevzu var. Buna göre bir kişi, girmek isteği kuruma girebilmek için araya ‘hatırı sayılan’ birkaç ismi devreye sokuyor. Böylece giremediği yerlere girme şansını elde ediyor.

Şimdi bu açıdan bakıldığında söz konusu kişi normal şartlarda isteği kuruma girebilir mi? Hayır, giremez. Çünkü o kurum için yeterli donanıma sahip değil ancak araya sokulan birkaç isimle “uygun” sıfatına nail oluyor. 

Bu, liyakatin dışında bir şey. Yani haksızlık. Yani referans bir haksızlık örneğidir. 

İsimler zamanla değişime uğrarlar. İsim değişikliği, kötü itibarın hafızalardan silinmesi için zaman zaman birtakım çevreler tarafından yapılan bir düzenlemedir. Tıpkı yıllardır “torpil” olarak bilinen kayırmacanın “referans” olarak yeniden adlandırılmasıdır. Kısaca torpil de referans da aynı şeylerdir.

Bugün bir kuruma girmeniz gerektiğinde aldığınız puanlarım ya da doldurmak için ömür çürüttüğünüz CV’lerinizin hiçbir önemi yok. Eğer çaycıyı tanımıyorsanız bayat çay içiyorsunuz; şayet fırın sahibini tanımıyorsanız bayat bir ekmek alıyorsunuz.

Zaman, ne eksik ne fazla böyle. Haliyle referans ile bir kuruma girmek isteyenler, devrin şartlarının böyle olduğunu söylüyor ve işin içinden kolayca sıyrılıyorlar. Ancak öz itibariyle haksız bir şekilde bir yerlere gelmek, ne açıdan bakarsanız bakın etik değildir. 

Hak etmediğimiz bir makamda durmak, aslında kırk yıl çalışsanız giremeyeceğiniz yerden maaş almak ve buradan aldığınız maaşla iyilik edebiyatı