Dini

İslam’da Hırsızlık Suçunun Cezası

Bugünkü yazınızda yine bir önceki yazılarımızda olduğu gibi İslam’da bazı hükümleri ele alacağız.

Bu hükümler, İslam dini sayesinde insan yaşamını düzene sokmak ve düzgün bir hayat sürmek için son derece önem arz etmektedir. Yine insanların birbirleriyle kardeşçe yaşamaları ve birbirlerine karşı dürüst davranmaları için çeşitli kısıtlamalar getirilmiştir.

Toplumun hem ahlaki hem de maddi olarak daha kaliteli bir yaşam sürdürebilmekleri için önemlidir. Bu kısıtlamalar insan hayatını zora değil daha kolay yaşanır hale getirmektedir.
İslam en küçük yapı taşı olan aile düzeni, çevre, ve toplumda yaşayış olarak insanların birbirleriyle ilişkilerini düzenlemektedir.

İnsan ilişkilerinde ahlaki ve dini değerlere önem gösteren İslam dinin önemli bir konusu da hırsızlık konusudur.
Biz de bugünkü konumuzda hırsızlığın islamda suçu ve cezası konusunu işleyeceğiz;
Hırsızlık suçu, bir koruma altına bulunan ve başkasına ait olan belli değere sahip malın sahiplenmek amacıyla gizlice alınmasına denmektedir. Buna bağlı olarak çalınan şeyin hırsızlık sayılması için belli değere sahip olması gerekmektedir. Ve mal değeri taşıması şartı vardır. Bir diğer unsur ise malın başkasına ait olması gerekmektedir.

Malın bir kısmının suç işleyen kişiye ait olması hırsızlık suçunun oluşumuna engeldir.
Malın çalındıktan sonra hırsızın mülkiyetine geçmesi Malikilere göre suçun oluşumuna etki etmez.
Çoğunluk ise, çalındıktan sonra malın mülkiyetinin hırsıza intikal etmesini suçun teşekkülü bakımından bir engel kabul etmektedir.

Şu vardır ki, bunun hangi aşamadan önce olması gerektiği konusunda görüş ayrılığı bulunmaktadır.
Ayrıca babanın çocuğunun malını çalması, kimsenin mülkiyetinde olmayan malların gizlice alınması ve devlet hazinesine ait bir malın çalınması da had cezası gerektiren hırsızlık suçunu oluşturmaz. Çünkü burada hırsız açınsından mülkiyet şüphesi vardır. Hırsızlık suçunun üçüncü unsuru malın gizlice alınmış olmasıdır. Bu unsur, hırsızlığı gasptan, ödünç veya emanet olarak alınan malın iade edilmemesi fiillerinden ayırmaktadır. Hırsızlık suçunun dördüncü bir unsuru ise, çalınan malın koruma altında bulunmasıdır. Malın koruma altında olması, sahibinin izni olmadan girilmeyen bir yerde bulunması anlamındadır.

Hırsızlık suçunda kul hakkının ihalali de söz konusu için hukukçuların bazıları koğuşturma için şikayet şart koşmaktadır. Diğerleri ise hırsızlığın bir had suçu olmasını gerekçe göstererek koğuşturmasını şikayete bağlı olmadığını benimsemişlerdir. Hırsızlık suçunun cezası, sağl elin bilekten kesilmesi biçimindedir. (Maide 5/38)

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.