Bitki Hücresi
1667 yılında, Robert Hooke adındaki İngiliz bilim adamı, bir gün ince bir mantar diliminin mikroskop altında incelerken o zamana kadar hiç kimsenin göremediği bir şeyin farkına vardı; mantar birbirine sıkı sıkıya birleşmiş olan pek çok sayıda ufacık bir takım bölmelerden meydana gelmişti. Hooke, bunların bal peteklerine çok benzediğini görünce şaşırmıştı.
Onun için bu görmelere hücre adını verdi. Bu olaydan birkaç yıl sonra 1675’te Nehemiah Gerw adlı bir İngiliz ile, Marcello Malpighi adındaki bir İtalyan, bitkilerin bütün bölümleri değişik biçimde bir sürü hücrede meydana gelmiş olduğunu gösterdiler. Bugün artık, bakterilerden tutun, gök balinaya kadar bütün canlı varlıkları hücrelerden yapıldığını biliyoruz. Bu hücreden meydana gelen bakteri tek hücreli bir organizmadır. Milyonlarca ve milyonlarca hücrede meydana gelmiş olan büyük canlı varlıklara çok hücreli organizmalar diyoruz. Çok küçük olmakla birlikte hücre başlı başına bir organizmadır. Kendi kendine beslenir, ürer, büyür ve ölür. Hayatını meydana getiren bütün olaylar bu ufacık mikroskobik bir dünyada oluşur.
Bitki Hücresi
Bitki hücreleri çoğunlukla küresel, küp, çokgen ve prizma biçimli ufacık odaları andırır. Bazıları da içi boş borulara benzer. Hücrelerin büyüklüğü genellikle 1 mm’nin onda biri ile %1’i arasında değişir. Ama büyük olanları da vardır.
Yapısına gelince, hücre protoplazma adı verilen jelatinsi saydam bir cevher damlasından ibarettir. Protoplazmayı çevreleyen incecik zar tabakasına “hücre duvarı” adı verilir. Torbanın içindeki protoplazma iki ana unsurdan meydana gelmiştir sitoplazma ve bunun içindeki çekirdek adı verilen küçük yuvarlak bir cisim. Bir ev nasıl tek tek tuğlalardan meydana gelmişse bitki de hücreden oluşurmuştur.
