DiniDüşünceSosyoloji

Dinin Toplumsal Fonksiyonları

Dinin toplum yaşantısında birden çok fonksiyonundan bahsedilebilir. Bunlardan en önemlileri dinin birleştirici ve bütünleştirici özelliğidir. Din bu fonksiyonuyla insan yaşamına nüfuz edip bireysel bir sistem olmakla kalmayıp toplumsal alana dahil olabilmiştir. Din, Türk milletinin İslam’la tanışmadan önceki dönemlerinde de hayatın merkezi alanında yer almış ve insanların gündelik hayattaki inanç sistemini yansıtmıştır. Mardin’in açıklamasına göre Türkiye’deki İslam’ın karmaşık niteliği araştırıcılara önemli bulgular sağlayacak tükenmez bir kaynak olarak görünmektedir. Bununla birlikte Türkiye’deki din olgusunu araştıran herhangi bir kişi tam bir açıklama yapabilecek durumda değildir (Mardin, 1993: 116). Din hayatın her alanında kendini hissettiren bir olgu olduğundan Mardin’in açıklaması önemli bir yere sahiptir. Dine bir rehber olarak hayatlarında yer veren insanlar bunu sosyal ilişkilerinde de hissettirmiştir. Osmanlı Devleti’nde daha etkili bir şekilde başlayarak günümüze kadar ulaşmış olan dinin kültürleşmiş insan ilişkileri ağı, toplumu şekillendiren önemli bir aygıt olmuştur. İmparatorluğun hayat çizgisini oluşturan bir din olarak İslam, hem devlet hem de toplumla bütünleşmiş İslami kurallar çerçevesinde toplumsal hayatı kontrol altına almaya çalışan bir devlet politikası olmuştur. Toplum, devletin İslam’a dayalı kurallarına bağlı olarak gelenekçi bir kültürle harmanlanarak yönetilmiştir. İnsanların topluma veya bireye yönelik işledikleri suçlar İslam’ın şeriat kurallarıyla cezalandırılıp ve toplumsal yaşam bu şekilde düzenlenmiştir. Bu açıklamalara bağlı olarak İslam en çok Osmanlı İmparatorluğu döneminde topluma nüfuz etmiş, hem toplum hem de devleti şekillendirmeyi başarmıştır. Dinin toplum üzerindeki bu etkisi dönemin en çarpıcı özelliği olarak din-toplum-devlet ilişkisinin yoğunluğunu ortaya çıkarmıştır. Dolayısıyla din, toplum üzerinde onların yaşam pratiklerine büyük bir etkide bulunabilecek önemli bir yere sahip olmaktadır. 

Bununla birlikte dinin en temel fonksiyonlarının başında, toplumlara belli bir zihniyet kazandırma, değişim akımını başlatabilme veya yeni bir bakış açısı sunabilme özellikleri gelmektedir (Keskin, 2004: 11). Bu zihniyet kazandırma işlevi dinin toplumlara kültürel farklılık kazandırması anlamını taşımaktadır. Yani her toplum sahip olduğu dinin, inancın sembollerini ve özelliklerini kendi yaşayış şekillerinde dış dünyaya yansıtmaktadırlar. Aynı zamanda din toplumun temel taşı olan aile, millet devlet gibi kurumlarla ilişki içerisinde olup bu kurumların ayakta kalmasını sağlayan önemli bir etken olmuştur. Dinin en önemli fonksiyonlarından birisi de, topluma dinin belirlediği dinamikler ışığında belirli normlar ortaya koymasıdır. Bu bağlamda her din, inananlarına olaylar karşısında ne şekilde hareket edeceklerine ilişkin belirli davranış modelleri empoze etmektedir. (Keskin, 2004: 16). Din ortaya koyduğu bu kurallarla hem devleti hem de toplumu yönlendirme, düzenleme gücüne sahip olmaktadır. Dinin toplumu etkileme, şekillendirme gücü olduğu gibi toplumun da dini etkileme gücü olduğu söylenebilir. Toplumun din üzerindeki etkisi dini pratiklerin yaşanarak deneyimlenerek zaman içerisinde kendisini göstermektedir.

Kaynakça

  • Keskin, M. (2004). Din ve Toplum İlişkileri Üzerine Bir Genelleme. Dinbilimleri Akademik Araştırma Dergisi4(3), 7-21.
  • Mardin, Ş. (1993). Türkiye’de Din ve Siyaset: Makaleler 3. İletişim Yayınları.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.

Sponsorlu Bağlantılar: R10 Blog - Sorum Var - evden eve nakliyat - Takipçi Satın Al - TikTok beğeni hilesi - vds - Su Kaçağı Tespiti - ilaç rehberi - Gündemvdcasinotokyobetmegapari girişbircasinoparmabet meritkingmadridbet girişmadridbetkingroyalkingroyal giriş https://vorra.net https://www.ding3000.com https://cuberider.com Betnano https://www.snakkmedia.com https://abodehomedecor.com