Rousseau’nun Monarşi Eleştirisi ve Demokrasi Anlayışı
Kısaca Rousseau’nun Monarşi Eleştirisi
Rousseau’ya göre devlet ne monarşik ne de Tanrısaldır. Yönetilenlerin yöneticilerin, yoksulların da zenginlerin boyunduruğu altında olmasına karşı çıkarak, meşru bir toplumda herkesin eşit ve özgür olması ve hiç kimsenin bir başkasının boyunduruğu altına girmemesi gerektiğini savunur. Genel olarak Rousseau iktidara gelen monarşik yönetimler halkın mutluluğuna değil, tek kişinin çıkarlarına hizmet ederler. Krallar mutlak bir iktidarı elde etmeye çalışırken bunun için halkın güçsüz olmasını ister. Halk yüksek vergilerin altında ezilir ve yoksullaşır. Dolayısıyla, monarşik rejimlerde, yöneticilerin lüks içindeki yaşamalarının altında büyük eşitsizlikler yatmaktadır. Bu düzende yüksek makamlara gelenler ise Rousseau için, düzenbaz, entrikacı ve ahlaksız kişilerdir. O herkesin eşit ve özgür olduğu, hiç kimsenin başkasının tahakkümü altına girmediği bir toplumun oluşması için ‘’toplum sözleşmesini’’ gerekli kılar. Hükümet biçimi olarak mutlak monarşiye karşı çıkarken, anayasal monarşiyi cumhuriyete uygun bir seçenek olarak görmektedir
Bunun yanı sıra Rousseau’nun çoğulcu yaklaşım, milletin azınlık gruplar da dâhil olmak üzere bütün toplumdan, milli iradenin de bütün toplumun uzlaşmayla sağladığı ortak iradeden oluştuğu kabulünü benimsemiştir. Çoğulcu demokrasi anlayışı, öncelikle türdeş toplum anlayışının reddine dayanır ve toplumun sınıfsal, kültürel, dilsel, etnik, dinsel, bölgesel vb. açılardan farklılaşan çoğulcu bir birlik olduğu ilkesinden hareket eder. Yani Rousseau’ya göre toplumlar içlerinde genel olarak birbirinden farklı olsalar da düşünce ve devletin korunması için çoğunluk olarak aynı fikri taşımaları gerektiğini düşünmektedir.
Kısaca Rousseau’ya göre Demokrasi Kavramını
Rousseau’ya göre devlet biçimi olarak, egemenliğin halka ait olduğu rejimi cumhuriyet olarak adlandırır. Devlet biçiminin cumhuriyet sayılması için, yasama yetkisinin doğrudan doğruya halka ait olması yeterlidir Rousseau, hükümet biçimleri olarak monarşi, aristokrasi ve demokrasiyi sayar ve halk ülkenin koşullarına göre bu hükümet biçimlerinden herhangi birini seçebilir. Demokrasilerde yöneticilerin seçimle belirlenmesi ilkesinin, çoğunluk iradesine dayanılarak azınlıktaki grupların hak ve özgürlüklerinin ihlaline olanak tanımaması için, iktidarın tek elde toplanmasının ve iktidarın kötüye kullanılmasını engelleyici, çoğunluk hâkimiyetini sınırlayıcı azınlıkların haklarını güvenceye alıcı, iktidarın bütün devlet gücünü tekeline alarak, azınlıkta kalan grupların hak ve özgürlüklerini ihlal edebilmesinin önüne geçilmesi amaçlanmıştır