Eleştiri

Dünya Beşten Küçüktür!

Rahip Brunson’un serbest bırakılması gösterdi ki dünya gerçekten de beşten küçük. Ne kadar kafa tutarsanız tutun bir dünya büyüğüne söz geçiremezsiniz. Nitekim Türkiye’nin “Brunson” kumarı da tutmadı. Al papazı ver papazı pazarlığı da olmayınca Türk hükumeti rahibi serbest bırakmak zorunda kaldı. Oysa Erdoğan “bu fakir bu görevde olduğu sürece o teröristi bırakmayacağız” demişti.

Amerika’nın yaptırımları karşısında zayıf düşen ve bölgedeki müttefik sayısı azalan Türkiye, bu inadından vazgeçmek zorunda kaldı. Yaptırımların giderek ağırlaşması ve finansal yansımasının normal düzeyden ağır olması bu vazgeçiş sürecinin en önemli parçası oldu.

Türkiye’nin uzun vadede Brunson’u tahliye etmeme gibi bir seçeneği yoktu. 12 Ekim olmasa da Türk hükumeti bir başka davada Brunson’u tahliye edecekti. Ve bir başka davaya gerek kalmadan Brunson’un ev hapsi ve yurt dışı yasağı kaldırıldı.

Toplumsal hafızanın zayıf olduğu Türk halkının bu büyük olayı unutma eşiği beklenenden daha kısa sürede gerçekleşecek. Döviz kurumdaki olası düşey hareketler, medyada Türk hükumetinin bir başarısı olarak lanse edilecek ve papaz, “Aziz” olarak sunulacak.

Yeninden isimlendirme süreci ve “kriz” adlandırması ise yerini olay ve anlaşmazlık gibi daha yumuşak yüzlü bir ifadeye bırakacak. Erdoğan’ın bu konuda başarılı bir siyasetçi olduğunu belirtmek isterim.

Dünya 5’ten küçüktür. Bu tıpkı Pareto ilkesinde olduğu gibi siyasette de uluslararası alanda da böyledir. Eğer güçlü değilseniz güçlü olanın yörüngesinde hareket edersiniz. Türkiye’nin bu noktada yaptırım gücü yok. Zira yaptırım gücü olarak kullanabileceği herhangi bir kaynak da yok.

Uluslararası alanda altın kurallardan biri olan “güçlü ülkelerin güç artırımında bulunması” ise şimdilik Türkiye’nin elinde olan bir seçenek değil. Türkiye daha çok “güçsüz olan ülke güç dengesi yapar” ilkesine göre hareket etmek zorunda. Yani 150 yıl önce olduğu gibi.

Yalnız burada şöyle bir fark var: Türkiye kendi gücünün boyutlarını henüz bilmiyor. Hamaset nutukları atmakla, vatan millet Sakarya edebiyatı yapmakla uluslararası alanda bir saygınlık kazanmazsınız. Zira bu, sadece kendi ülkenizdeki kitleleri uyuşturur.

Rahip Brunson davasında arkamıza alabileceğimiz güçlü bir müttefikimiz var mıydı? Bu soru çok önemli. Bir tarafı elde tutmaya çalışıp diğerlerini silerseniz elde tutmaya çalıştığınız safları sıklaştırmanız gerekir. Türkiye’nin bu noktada yaptığı en kritik hata, diğerini silerken elde olanı sağlamlaştırmaması.

Krizin daha büyük boyutlara ulaşması, birkaç haftada döviz kurlarının anormal derecede artmasıyla olacaktır. Tam tersi hükümete itibar kazandıracaktır. AKP seçmeni bu sefer bırakmakla en iyi kararın verildiğini düşünecek.’

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.