Sosyoloji

George Herbert Mead’in Benlik Kuramı Nedir?

Mead’in benlik ile ilgili görüşleri simgesel etkileşimciliğin esasıdır. Mead benliği bir aktör olarak değerlendirir. Bu aktör etkin ve yaratıcıdır. Ancak bu etkinlik aktöre değil, aktörün benliğine aittir. Mead bireylerin çevrelerini etkilediğini ve bu çevre için yeni nesneler oluşturduklarını söyler. Burada daha önceden var olan şeyler veya uyarıcılar vardır. Bu noktada insan hareketi ile var olan nesnelerle diğerleri arasında ayrım yapar. Daha açık bir ifadeyle bireyin hareketleri doğrultusunda anlam kazanan nesneler üzerinde durur. Örneğin, domates yenildiği zaman besin, birine atıldığı zaman öfke ifade eden bir nesne olur.

Mead benlik ile ilgili iki evreden bahseder. Bunlardan biri Mead’e göre organizmanın başkalarının davranışlarına karşı bir hareket geliştirememesi bu hareketin kendiliğinden ortaya çıkması dürtüsüdür. Diğeri ise bireyin başkalarından öğrendiği, kendisiyle ilgili bakış açılarıdır. Bireyin benliği başkalarının tavır alışları doğrultusunda harekete geçer ve bu tavır alışlar bireyin davranışına kılavuzluk eder. Mead, başkalarının tasavvurlarının beni bana’yı oluşturduğunu söyler. Bunu daha açık bir ifadeyle dile getirir: “Ben” (The “I”) ve Beni/bana (the “me”) ilişkisindeki “Ben”, bireyin deneyiminin içerisinde olan toplumsal bir duruma, bir şeyin yanıt vermesi gibidir, denebilir. Bu, kişi bir tavır içine girdiğinde, diğerlerinin ona karşı tavırlarına verdiği yanıttır. Şimdi ise, onlara karşı aldığı tavır yeni bir öge içerir. Ben, bir özgürlük ve girişim duygusu verir” (Aktaran, Wallace & Wolf, 2004: 279).

Kaynakça

  • Wallace, R. A., & Wolf, A. (2004). Çağdaş sosyoloji kuramları. Çev. L. Elburuz ve MR Ayas. İzmir: Punto Yayınları.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.