Radikal Demokrasi Nedir?
Radikal demokrasi kavramı ilk olarak 1985’te Ernesto Laclau ve Chantal Mouffe tarafından kaleme alınan Hegemonya ve Sosyalist Strateji: Radikal Demokratik Politikalara Doğru adlı kitapta kullanılmıştır. Kavram demokrasinin köklülüğü üzerinde durur. Radikal demokrasi ile amaçlanan esas nokta demokrasinin liberal anlamını daha da derinleştirerek sunmaktır. Liberal demokrasinin savunduğu eşitlik ve özgürlük unsurlarına ek olarak farklılıkların da eklemlenmesi ile geniş bir anlam oluşturulması söz konusudur. Bu anlamda çoğulcu demokrasi yaklaşımını öne süren bu kavram, demokrasi adı altında eşitlik ve özgürlüğün yanında farklılıkların da yer alması gerektiğini savunur.
Bu açıdan demokrasi ancak bu unsurun da eklemlenmesiyle mümkün olabilir. Radikal demokrasi anlayışına göre liberal demokrasi anlayışı katılımcılık ve çoğulculuk anlayışını görmezden gelmektedir. Bu nedenle radikal demokrasi ile birlikte kültürel, etnik ve sınıfsal farklılıkların demokrasi mücadelesi meşru görülmeye başlamıştır. Farklılık, muhalefet ve çatışmalar radikal demokrasinin dayandığı kökeni ifade eder. Toplumlarda yer alan otoriteler bu farklılık ve muhalefete bağlı olarak şekillendirilebilir. Farklılıkların birbiri ile mücadelesi çatışmaları ortaya çıkarır. Ancak bu durum farklılıkların birbirini yok edeceği anlamına gelmez. Farklılıklar bu çatışma ekseninde var olacak ve gelişim gösterecektir.
