Çağdaş Türk ve Dünya Tarihi

İspanya İç Savaşı

İspanya İç Savaşı, 1936 yılında başlamış ve 1939 Nisan aylarına doğru bitmiştir. Ülkede yer alan solcu gruplar ile (Marksistler, Stalinistler, Troçkistler, Komünistler, işçiler ve madenciler) ile faşist diye adlandırılan ve arkalarında Franco’nun askeri gücünü kullanan Falanjlar arasında üç yıla kadar devam etmiş olan İspanya iç Savaşı Avrupa’nın geçtiğimiz yüzyılda yaşamış olduğu en büyük yıkımlardan biri olarak tarihe geçmiştir.

Savaş Öncesi İspanya

1936 yazından önce ülkede pek çok irili ufaklı gelişme yaşanmış, Cumhuriyet ilan edilmiş, ülkeyi yönetenler seçimle başa geçer olmuştu. 1931 seçimlerinde büyük çoğunluğu sağlayıp iktidar olan solcu partiler bir türlü halkın istediği şeyleri yerine getiremedi ve üstelik burjuvazinin haklarını kollar olmuştu. 1934 yılında ülke içinde pek çok genel grevler yaşandı. Sol partinin üyeleri, diplomatları bu grevlerde bulunan ve taşkınlık çıkaran göstericilere polis müdahalesinde bulundu ve halkın seçtiği sol, giderek yozlaşmaya başladı. Halkın nefretini kazanan ve halkın gerçek temsilcisi konumundayken faşist ve burjuva sınıfı ile işbirliği içerisine giren sol parti de artık halkın öfkesini dindiremez hale geldi.

İki kara yıl (1933-1935) olarak adlandırılan ‘bieno negro’ solcular için tam bir kabus dolu iki yıldı. Seçime anarşistlerin katılım göstermemesi, İspanyol kadınların sağ partiye oy vermesi ve aristokrat sınıfının seçime dahil edilmemesiyle beraber seçimlerden sağ parti galip gelmiş ve zaten bıçak sırtı olan durumlar iyice içinden çıkılmaz bir hal almıştı.

1933 yılında Hitler’in Almanya’da başa geçmesiyle Avrupa’da faşizm rüzgarları iyiden iyiye hissedilmeye başlanmış, İspanya’da potansiyel durumdaki milliyetçiler için bir tetikleyici unsur olmuştur.

Savaş öncesi İspanya’nın 1931 yılındaki, 11 milyonluk çalışan nüfusunun yaklaşık 8 milyonu, açlık sınırının altında çalışıyor ve kötü yaşam koşulları ile mücadele ediyordu ve hemen hemen çoğu, Zaragoza gibi madenci şehirlerinde yaşıyorlardı. 2 milyon kesim ise, ülkenin orta sınıfını oluşturuyordu. Bu kesimin insanları madenci şehirlerinde yaşamsalar da Madrid, Valensiya ve Barselona gibi büyük şehirlerde ticaretle geçimlerini sağlıyordu. Geriye kalan 1 milyonluk kesim ise ülkede elit kesim mensuplarıydı. Elit kesim ise daha çok iktidar yanlısıydı ve mülklerini kaybetmek istemeyen insanlardan oluşuyordu. Bu korkunç seviyelere ulaşan adaletsizlikler 1931 yılından itibaren giderek rahatsız edici bir hal aldı. Grevler, boykotlar, gösteriler yaşandı. Mahalleler arasında polisle çatışmalar ve gösterilere şiddetli müdahaleler oldu.

İç Savaşa Sürükleniş ve Savaşın Seyri

Savaş sağcı siyasetçi Calvo Sotello’nun 13 Temmuz 1936 yılında öldürülmesiyle patlak veren 17 Temmuz Ayaklanmasıyla başladı ve kanlı bir iç savaşa doğru sürüklendi.

Savaş başladığında sağcılar milliyetçilik, solcular da Cumhuriyetçilik kalesine sığındılar. Grup bazında solcuların çok daha fazla destekçisi vardı. Ülke içerisinde neredeyse her türden solcu bulmak mümkündü. Fakat Falanjlar yani Faşist-Milliyetçi taraf sadece tek bir kitleyi barındırıyordu. Savaşın ilk yıllarında Zaragoza ve Sevilla gibi solcuların kalesi konumundaki şehirler, Hitler Almanya’sı ve Faşist İtalya’nın gönderdiği uçaklar ve askerlerle birlikte çok çabuk düştü. Savaşın en şiddetli yaşandığı yerlerin başında Barselona yer alıyordu. Milliyetçiler ve işçiler arasında aylar süren çatışmalar yaşandı ve nihayetinde İtalyan uçakları Barselona semalarında gözüktü, Barselona yoğun bombardıman altında kaldı ve sonunda teslim oldu.

İspanya İç Savaşı’na ait renklendirilmiş bir görsel.

 

1936’nın ortalarından sonra Madrid’in yarısını ele geçiren Franco’nun askeri birlikleri, tarihler 1938’in sonlarını gösterdiğinde, solcuların elinde bulunan  Bilbao, Barselona ve Valensiya dahil tüm şehirleri ele geçirdi. Savaş Mart 1939 yılında Franco birliklerinin Madrid’i tamamen ele geçirmesiyle sona ermiştir. Savaşın acı bilançosu şu şekildeydi: 350.000-450.000 ölü.

 

Savaşın Franco Lehine Sonuçlanmasında Etkili Olan Faktörler

 

1-) Savaş sırasında sosyalist gruplar olan Stalinistler ve Troçkistler  birbirine düşmüş ve iki gücün hem birbirleriyle hem de Franco rejimi ile savaşması, muhaliflerin savaşı kaybetmesinde önemli rol oynamıştır.

2-) Sovyet lideri Joseph Stalin, İspanya İç Savaşı’nda sosyalistlere silah ve mühimmat desteği sözü vermiş olmasına rağmen kayda değer hiçbir yardım muhaliflere ulaşmamıştır. Hatta Balaer Adaları açıklarında demirli Rus donanması savaşın milliyetçiler lehine geliştiğine gözlemlemesine rağmen top atışında dahi bulunmamışlardır. Buna rağmen milliyetçilere desteklerini açıkça belli eden İtalyanlar, Barselona’ya havadan bomba yağdırmaktan geri durmuyorlardı. Fakat Stalin’in, muhaliflere gerekli olan tüm desteği gönderdiği buna rağmen muhalifler arasında çıkan uyuşmazlığın sonucu olarak tam anlamıyla bir birlik sağlanıp Franco diktasına karşı savaşılmadığı da söylenir. (Aşağıdaki görsel Barselona’nın İtalyanlar tarafından bombalanmasının bir fotoğrafıdır)

3-) Savaşın belki de Franco lehine sonuçlanmasındaki en önemli unsur Faşist Almanya ve Hitler rejiminin, Franco’ya her koşulda destek vereceklerini açıklamasıdır.

4-) Marksist ve Troçkistlerin ‘silahsız kuvvet’ taktiği ve istenilen yardımların bir türlü gel(e)memesi muhaliflerin savaşı kaybetmesinde önemli rol oynamıştır.

 

Savaş Hakkında Bilinmesi Gerekenler

 

1-) Japonya, Avrupa’nın ortasında çıkan bu savaşı fırsat bilerek Çin’i işgal etmiştir. Avrupalı devletler, yanı başında çıkan bu savaşın korkusundan Japonya ile ilgilenmemişlerdir. (İngiltere ve Fransa)

2-) Savaştan en karlı çıkan devlet Almanya oldu. Yeni üretilmiş silahlarını bu savaşta denediler, uçakların ve bombaların tahribat gücünü burada test ettiler. Buna Kordon Lejyonu adını verdiler. (ABD’nin Körfez Savaşı’nda yaptığı gibi)

3-) Savaşta, dünyanın dört bir tarafından gelen ve sayıları 45.000-60.000 arası gönüllü birlikler vardı. Bu birliklere Enternasyonel Tugaylar adı verildi ve bu tugaylar faşist Franco birliklerine karşı mücadele ettiler. Savaş sonlarına doğru toplam sayının dörtte biri yok olmuştu. Muhalifler savaşın kaybedileceğini anlayınca bu birlikleri lağvettiler. Türkiye’den bu birliğe kayıtlı katılan sayısı 1 (bir) olmuştur. Aşağıda bu tugaylara katılmış bir grup gönüllü asker görmektesiniz.

4-) 17 Temmuz Ayaklanması ile başlayan kanlı iç savaş ve faşizmle, diktatörlükle mücadele  Küba Devrimine ve İrlanda Devrimine kadar uzanmıştır.

 

5-) Savaşta Cumhuriyetçi kesimin kullandığı bayrak, standart İspanyol bayrağından farklıdır. Temada bir mavi renk daha belirgindir. (İspanya milli takımının renklerinde var olan mavinin sebebi bu olabilir)

 

 

Savaşın Edebiyata Etkisi

1-) Nobel Ödüllü yazar Ernest Hemingway muhalif bir grubun gözünden Franco rejimine karşı verilen mücadelenin anlatıldığı Çanlar Kimin İçin Çalıyor adlı eser İspanya İç Savaşı’na edebi anlamda ışık tutmaktadır.

2-) 1984 ve Hayvan Çiftliği adlı kitapların yazarı olan George Orwell, Homage to Catalogna (Katalonya’ya Selam) adlı eserinde İspanya İç Savaşı’nı eleştirel  bir dille anlatır.

 

 

Savaşın Sanata Etkisi

İspanyol ressam Pablo Picasso, Alman uçakları tarafından bombalan Guernica kasabasının halini ve dramını anlattığı, yine aynı isimdeki tablosunu resmetmiştir. Tablo, Picasso’nun özel talimatları ile Franco iktidarda olduğu sürece ülke topraklarına girmeyecekti. Franco’nun 1975 yılında ölmesinin ardından tablo, ancak İspanya’ya getirildi. (Şu anda Centro de Arte Museo Reina Sofia isimli müzede sergilenmektedir.

 

Savaşın Sembolleri

No Pasaran; Cumhuriyetçilerin, işçilerin, sosyalistlerin ve kısaca tüm solcuların faşist Franco rejimine ithafen söyledikleri söz. Geçit yok ya da Onlar Geçemez anlamlarına gelir. Aşağıdaki resimde Madrid sokaklarına asılmış bir No Pasaran görmektesiniz. Faşizm karşıtı ifadelere yer verilmiş.

Kırmızı Karanfil; Devrim kırmızı olur derler ve devrimci cenazelerinde karanfil ama özellikle kırmızı karanfil olmazsa olmazdır. İspanya İç Savaşı’nda kırmızı karanfilsiz devrimci cenazesi yoktu neredeyse.

Siyah Atkı: Uçları arkaya dönük, siyah atkılar, sosyalistler, solcular ve milliyetçilerden ölen kişilere yas tutmak için sembolize edilmiş ve İspanya’da o yıl bir akım olmuştur.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.