Dini

Kadınlarla Tokalaşmak Haram Mıdır? Hadisler ve Rivayetler Işığında Hükmü Nedir?

Yine son zamanlarda fazlaca meşgul eden, bazılarına göre modern çağın sorunu olarak gördüğü tokalaşma konusunu hadisler ve ayetler ışığında yorumlamaya çalışacağız.

Bu konuda hadis rivayetlerinin bir çoğunu Hz. Aişe nakletmiştir. Rivayetler ise kadınların Resulullah ile ile biatları kısmındadır. Kadın sahabilerin Peygamber’e biat etmeleri; Medine’ye hicreti müteakip, Hudeybiye antlaşması sırasında ve Mekke’nin fethinden sonra olmak üzere birkaç defa olmuştur. Resulullah’ın kadınlardan biat almasının sebebi, Mümtehine Suresi’nde nazil olan ayetlerdir.

—-
Ey iman edenler! Mü’min kadınlar muhacir olarak size geldiklerinde, onları imtihan edin. Allah, onların imanlarını daha iyi bilir. Eğer siz onların inanmış kadınlar olduklarını anlarsanız, onları kâfirlere geri göndermeyin. Çünkü müslüman hanımlar kâfirlere helâl değillerdir. Kâfirler de müslüman hanımlara helâl olmazlar. Mehir olarak harcadıklarını onlara (kocalarına geri) verin. Mehirlerini verdiğiniz takdirde, bu kadınlarla evlenmenizde size bir günah yoktur. Müşrik karılarınızın nikâhlarına tutunmayın. (Zira bu nikâhlar ortadan kalkmıştır.) Onlara harcadığınız mehri, (evlendikleri kâfir kocalarından) isteyin. Kâfirler de (İslâm’ı kabul eden ve sizinle evlenen eski hanımlarına) harcamış oldukları mehri (sizden) istesinler. Bu, Allah’ın hükmüdür. O, aranızda hüküm veriyor. Allah, hakkıyla bilendir, hüküm ve hikmet sahibidir.

——

Hz. Aişe naklediyor; “Bu ayet ile ilgili olarak Rasulullah kadınlar ile, Allah’a hiçbir şeyi eş koşmamaları konusunda biat alıyordu. Rasulullah biatı söz ile aldı. Onun eli, sahip olduğu kadınlardan başkasının eline değmemiştir.

Yine Hz. Aişe Buhari’de şu hadisleri naklediyor:
Vallahi Rasulullah’ın eli biatlaşma esnasında hiçbir kadının eline değmedi. O, ancak söz ile biat almıştır.
Diğer hadis kaynaklarından olan Ebu Davûd ve Tirmizi de de Peygamberin elinin hiçbir kadınları değmediği husunda rivayetler vardır.

İbn Hanbel, Esma bt. Yezid’den, Hz. Peygamber’in; “Ben kadınlar ile tokalaşmam” dediğini nakletmiştir.

Hadislerde Peygamberin kadınları ile el sıkışmadığını çokça rivayet etmişlerdir.

Taberi bu konu ile ilgili rivayeti Ümmü Atiyye’den nakleder;

“Hz. Peygamber Medine’ye gelince Ensar’ın hanımlarını bir evde topladı ve Ömer’i gönderdi. Ömer kapının önünde durup bize selam verdi. Biz de selamını aldık. Bize, ‘Ben Allah’ın Rasulü’nün elçisiyim’ dedi. Biz de, ‘Hoş geldin ey Allah’ın Rasülü’nün elçisi’, dedik. Daha sonra Ömer, “Allah’a şirk koşmamak, çalmamak, zina etmemek üzere biat ediniz”, dedi. Biz de “evet” dedik. O elini kapının dışından uzattı, biz de içerden uzattık. Bunun üzerine Ömer: ‘Allah’ım şahit ol dedi

Yine başka rivayetlerde, Hz Ömer’in el sıkışmadığını rivayet eder.

Rasulullah’ın ise kadınlar ile biatı dört şekilde olmuştur. Sözle biat, su dolu bir kap vasıtasıyla, ele sarılan bir bez ile, tayin edilen bir vekil ile.
Bu rivayetlerde Peygamberin biat esnasında eş sıkışmadığı görünür. Fakat bunun genel olarak algılanıp algılanmadığını bazı rivayetler ile kesinleşmemektir. Bazı alimler toklaşmaması gerektiği, bazıları ise toklaşmasında mahzur yoktur demektedirler.

Hz. Ömer’in kadınlar ile toklaşmasını kaynak alanlar Peygamber tokalaşmamış ama izin vermiştir. Ve bu rivayetler biat esnasında olmuştur normal yaşamda tokalaşılır diyerek sorun bulmamışlardır.

Fakat bu rivayete farklı bakan kimseler ise, Hz. Peygamber kendisi tokalaşmayarak aslında kendinden sonraki ümmetlere bir ders ve yaşam tarzı sunmuş ve olmaması gerektiğini savunmuştur.

Bazı alimler ise sonuç olarak; toklaşmamın haram olmadığını, fakat bazı insanlar sünnet olarak tokalaşmayabilir. Peygamberin sünnetini yerine getirirler. Ama tokalaşanlara ise haram işliyor diyerek yadırgamamalıdırlar demektedirler.
Fakat, “Mümin erkeklere şöyle: Gözlerini (harama bakmaktan) sakınsınlar ve ırzlarını korusunlar. Bu kendileri için çok temiz (bir harekettir). Şüphesiz ki Allah, (kullarının ne) yapacaklarından hakkıyla haberdardır.” (Nur 30)

Diyerek, bakışlarını bile gizlemesini emreden bir din nasıl olur da, dokunmayı caiz görebilir? Düşünülmesi gerekir…

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.