Kısaca Belgrad- Pristine Diyalog Süreci
Kosova ve Sırbistan ilişkilerinin normalleşmesinde AB arabuluculuğu önemli rol oynamaktadır. 2011 yılında bu amaçla AB tarafından Kosova ile Sırbistan arasından görüşmelerin yapılacağı “Belgrad- Priştine Diyalog Süreci” başlatılmıştır. Miroslav Lajcak Belgrad-Priştine Diyaloğu Özel Temsilcisi olarak atanmıştır.
2013 yılına gelindiğinde Kosova ile Sırbistan arasında AB arabuluculuğunda bir görüşme yapılmıştır ve Brüksel Anlaşması oluşturulmuştur. Bu anlaşmada Kosova’da nüfusun Sırp çoğunlukta olduğu yerlerde Sırp Belediyeler Birliğinin kurulması, güvenlik düzenlemeleri, enerji konusunda ve birbirlerinin AB üyeliği süreçlerini olumsuz etkilememeleri gibi konular yer almıştır. Burada iki devlet anlaşmış olsa da ilişkilerin normalleşmesi adına etkin faaliyetlerde bulunamamışlardır. Örneğin Kosova’nın kuzeyinde Sırp Belediyeler Birliği’nin kurulması üzerine uzun yıllardır konuşulmaktadır fakat günümüzde bu uygulanmamaktadır. Kosova’nın böyle bir yapıya izin vermesi konusunda Sırp varlığının ülke içerisinde güçlenmesi açısından çekinceleri bulunmaktadır.
2020 yılına gelindiğinde ABD’nin de arabuluculuk sürecinde görüldüğü bilinmektedir. 2020 yılında Kosova ile Sırbistan arasında yapılan görüşmelerde ekonomik alanda ilişkilerin normalleşmesi ve serbest geçiş konularında anlaşmışlardır.2022 yılında Kosova ile Sırbistan arasında bir gerginlik medyaya yansımıştır. Kosova’ya giriş yapan Sırp plakların Kosova plakasına çevrilmesi iki ülke arasında bir kriz yaratmıştır. Bu noktada da AB’nin arabuluculuğu devreye girmiştir.
Günümüze gelindiğinde yapılan son görüşmelerde hem Sırbistan Cumhurbaşkanı Aleksandar Vucic’in hem Kosova Başbakanı Albin Kurti’nin ilişkileri normalleşmesine olumlu baktığı bilinmektedir. Her iki ülkenin de AB üyeliği ve Avrupa’ya entegrasyonları açısından birbirleriyle ilişkilerinin iyileşmesi büyük önem taşımaktadır. Şu anda müzakereler neticesinde daha önce anlaşıldığı gibi Kosova’nın kuzeyinde Sırp Belediyeler Birliği’nin kurulması, Sırbistan tarafından Kosova’nın egemenliğinin tanınması ve ülkelerin uluslararası örgütlere üyeliklerinde sorunlar yaşanmaması amaçlanmaktadır.
Sonuç olarak sürece bakıldığında Sırbistan ile Kosova’nın geçmişte şiddetli çatışmalar yaşadığı noktadan sorunların diplomatik yollarla çözülmesinin kabul edildiği bu noktaya gelinmiş olması olumlu bir gelişme olarak görülebilir. Her ne kadar daha önce anlaşılan ve amaçlanan her şey uygulanamamış olsa da iki ülkenin de müzakerelere devam etmeyi kabul etmesi gelecekte Sırbistan ile Kosova arasındaki sorunların giderek azalabileceği ihtimalini doğurmaktadır.