Gündem

Mavi Kapak Kampanyası ile Halk ‘Çöpçü’ Olarak Kullanıldı

Türkiye’nin son 10 yılına damgasını vuran projeler olan mavi kapak ve tekerlekli sandalye ile ilgili büyük bir skandal ortaya çıktı. Uzun bir süre “Mavi kapak getir tekerlekli sandalyeyi götür” sloganı ile gündemden düşmeyen kampanyaya okullardan kadın günlerine kadar her yerden destek gelmişti.

Türkiye’de yapılan ve geniş çevrelerin katılım gösterdiği kampanyalar ve sosyal sorumluluk projeleri arasında son on yıla damgasını vuranlar arasında “mavi kapak kampanyası” da yerini aldı. Mavi kapak projesi kapsamında, okullardan kadın günlerine kadar hemen her kesim seferber oldu, etraftan mavi kapak toplamak ve engelliler için tekerlekli sandalye almak için adeta birbiriyle yarıştı. Medyada yer alan haberlerde ise mavi kapak projesinin bir aldatmaca olduğu, söz konusu kampanya ile iyi niyetli insanların birer ‘çöpçü’ olarak kullanıldığı haberleri gündeme geldi. 

Söz konusu kampanyanın büyük bir çevre kirliliğine neden olduğunu söyleyen Prof. De. Gültekin Çetiner çarpıcı açıklamalarda bulundu. İşte Gültekin Çetiner’in açıklamalarından satırbaşları: 

NEDEN PET ŞİŞE DEĞİL DE KAPAK?

Bu soru, kampanya kapsamında sorulan sorular arasında en çok merak edilen sorular arasında yer alıyordu. Çetiner bu soruya şöyle bir açıklama getiriyor:

“Doğa ve insanlara çok zararlı olan pet şişeler toplanmıyor da, neden kapakları toplanıyordu. Bu mavi kapaklar çok mu kıymetli idi. Hayır. Pet şişe üreticileri, ürettikleri bu zararlı maddeyi toplamak ve dönüştürmekle yükümlü idiler. Ama bunları toplamak, biriktirmek ve dönüştürmek hem masraflı hem de zordu. Bu kadar zahmete girmektense, bürokrat ve politikacılarla kol kola girdiler ve bir çare buldular.Pet şişe kapağını toplayan, aynı miktar şişeyi toplamış sayılacaktı. Öyle ya, ellerinde kapak olduğuna göre, elbette şişesi de vardı! Peki bu kapaklar kime toplatılacaktı?”

HALK, ÇÖPCÜ GİBİ KULLANILDI

Çetiner tarafından ortaya atılan çarpıcı iddiada en dikkat çeken yer ise bu kampanya ile halkın ‘çöpçü’ olarak kullanılmasıydı. Çetiner şöyle devam ediyor: 

“Burada ikinci bir oyun devreye girdi. 500 kilo kapak getirilmesi halinde, özürlülere bir adet tekerlekli iskemle verilecekti. Böylece hayırsever halkımız, kandırılarak çöpçü gibi kullanıldı. Tekerlekli iskemlede payımız olsun diye düşünen insanlar; ceplerine, çantalarına, ev ve iş yerlerine doldurdukları mavi kapakları, daha büyük toplama ünitelerine attılar. Kapaklar buradan üreticiye gitti.”

TEKERLEKLİ SANDALYE VEREREK ÖVGÜ ALDILAR

Söz konusu kampanyanın üreticiler tarafından neden sürdürüldüğü konusunda ise Çetiner şu açıklamalara yer verdi: 

“Üretici bu kapakları Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’na göstererek, aynı miktar pet şişe topladığını beyan etti. Hem cezadan kurtuldu, hem de teşekkür aldı. Oysa tek bir şişe bile toplanmamıştı. Denizler, göller, akarsular, yollar, parklar, bahçeler pet şişeler ile dolmuştu ama ağızlarında tek bir kapak yoktu. Üretici, fabrikatör-akıllı iş adamı, çakma piyasadan aldığı en ucuz ve sağlık için zararlı birkaç tekerlekli iskemleyi, basın huzurunda vererek bir övgü de buradan aldı.”

İNSANLAR KULLANILDIKLARI İÇİN ÜZGÜNLER

Söz konusu kampanyaya katılan insanlar böyle bir suistimale uğradıkları için bir hayli üzüldüklerini çeşitli kanallar vasıtasıyla dile getirdi. Tüm iyi niyetleriyle kampanyaya katılan vatandaşlar, kullanıldıkları için de bir hayli üzüldüler. 

VATANDAŞLAR İNANMAK İSTEMEDİ

Haber başta Akit, Memurlar.Net gibi çeşitli haber sitelerinde detaylı olarak anlatılsa da vatandaşlar buna inanmak istemedi. Şirketlerin “kurumsal sosyal sorumluluk projeleri” kapsamında kamuoyuna şirin görünmek için neler yapabileceğini unutan saf niyetli vatandaşlar, bunun bir yalan olduğunu da iddia etti. Fakat, durum son derece gerçek. Nasıl mı? İşte kanıtı;

ESKİ YÖNETMELİĞİ YÜRÜRLÜKTEN KALDIRDILAR

Eski yönetmelikte değişikliğe gidildi ve 24 Ağustos 2011 tarihli 28035 sayılı Resmî Gazete’de bir yönetmelik yayınlandı. Söz konusu yönetmeliğin ismi ‘Ambalaj Atıklarının Kontrolü Yönetmeliği’ idi. Yayınlanan yeni yönetmeliğin 4. maddesinde hangi ürünlerin ve nelerin ambalaj, nelerin ambalaj atığı olduğuna ilişkin Ambalaj Tanımına İlişkin Örnekler başlıklı Ek:1 sayılı cetvelin, 1. maddesinde şu ifadeler yer alıyor:

“Su, maden suyu, meyve suyu, şampuan, deterjan ve benzeri ambalajların kapakları”

Bu maddede de görüldüğü üzere sadece kapak ibaresi var. Kapağın ucunda olduğu şişelerin ismi geçmiyor. Yönetmelikten çıkarılmış ve kapak toplamak yeterli olmuştu. Yani anlayacağınız toplumu kandırmak, algıları şekillendirmek ve dümenini yürütmek bu kadar kolaydı. İşte böyle yönetiliyor, böyle kandırılıyorduk.

OMURİLİK FELÇLİLERİ DERNEĞİNDEN AÇIKLAMA

Türkiye Omurilik Felçlileri Derneği ise resmî internet sitesinde yayınlanan bir açıklamada söz konusu kampanyanın 2011 yılından beri başarı ile yürütüldüğünü, plastik kapak kampanyası kapsamında derneğe başvuru yapan Türkiye’nin 81 ilindeki ihtiyaç sahibi engelli vatandaşlara 495 adet medikal malzeme dağıtımı yapıldığını fakat Ege Üniversitesi Rektörlüğü’nün 2013 yılında yaptığı bir açıklama sonucu, kamuoyunda kampanyanın bittiği algısı oluştuğunu belirtti. 

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.