DüşünceFelsefe

Rönesans Dönemi “İktidar” Kavramı Üzerine

Siyasal düşüncede Antik dönemin ardından 16. yüzyılda Rönesans fikirlerinin hâkim olduğu Rönesans dönemi görülmektedir. Bu dönemin önemli isimlerinin Niccolo Machiavelli, Thomas More ve Etienne La Boetie olduğunu söylemek mümkündür. Bu yazarlar Kendi ülkelerinde edindikleri tecrübeler ve tarih bilgileri ışığında siyasal düşünce tarihinde önemli yerler edinecek eserler kaleme almışlarıdır.

Machiavelli yaşarken İtalya’nın siyasal birliği yoktur ve birçok prenslik görülmektedir. Bu atmosferde çeşitli siyasal görevlerde de bulunan Machiavelli siyasete dair eserler yazmıştır. “Prens” ve “Discorsi” en bilindik eserleridir. Machiavelli ile en çok anılan eseri Prens’tir. Bunun sebebinin eserin yayınlandığı dönemde çok ses getirmesi olduğu söylenebilir. Antik düşüncede siyaset, ahlak gibi kavramlarla bağdaştırılmıştır. Machiavelli bu eserinde siyaseti ve iktidarı ahlak gibi kavramlardan soyutlayarak anlatmaya çalışmıştır. Bu bağlamda Machiavelli’nin siyaseti diğer alanlardan özerkleştirdiği söylenmektedir. Machiavelli Prens adlı eserinde iktidarı elde etmek ve korumak için prensin nasıl davranması gerektiğini anlatmaya çalışmıştır. Prensin fortunaya (talihe) karşı virtue (erdem) sahibi olarak iktidarını güçlendirebileceğini ve koruyabileceğini söylemiştir. Bunu yaparken prensin iktidarını korumak amacıyla gerektiğinde kötülüğe başvurması gerektiğini söylemesi sebebiyle kimilerince eleştirilmiştir. Machiavelli’nin burada ideal devleti kurmadığını mevcut şartlara göre bir yöneticinin nasıl davranması gerektiğini yazdığını söylemek mümkündür.

Machiavelli’nin düşüncelerinin acımasız olmakla eleştirilmesinin ardından bu dönemin siyasal düşüncesinde karşımıza hümanist düşüncenin bir temsilcisi olarak Thomas More çıkmaktadır. More da Machiavelli gibi ülkesinde, İngiltere’de, çeşitli devlet görevlerinde bulunmuştur. Tecrübeleri neticesinde siyaset düşüncesine katkı sağlayan “Ütopya” adlı eserini yazmıştır. More Ütopya’da kendince bir ideal devleti esasında ideal toplumu anlatmaktadır. Ütopya adlı “olmayan yer” anlamına gelen bir ülkeyi betimlemektedir.  Machiavelli’nin Prens’inde iktidarda yöneten taraf ön plana çıkarken Ütopya’da siyasal iktidar toplumla özdeşleştirilmiştir. Ütopya ilk başta anlatıldığı düzeniyle kurulmuş bir yer değildir. Kral tarafından fethedilmiş bir topraktır. Böylece toplumun uygun şartlarda dönüşebileceği de gösterilmektedir. Ütopya halkının siyasal bilinci yüksek ve sağduyulu olduğunu söylemek mümkündür. Ütopya’da yaşantıda ve yasalarda eşitlikle adalet görülmektedir. Toplumun da bunlara olan saygısı hakimdir. Halkın böyle resmedildiği bir siyasal düzende iktidarda halk oldukça etkilidir. Yöneticilerin seçilmesi ve yönetimin düzen içerisinde işleyebilmesi noktasında halk etkindir. Ütopya’da özel mülkiyet yoktur bunun sonucunda herkesin ortak sahiplik bilinci içerisinde yaşadığı ortak çıkarın önemsendiği görülmektedir. Kolektif kazanılan zenginliklerin kolektif kullanımı ve eşit dağılımı görülmektedir. Ütopya’nın iktidarında, bu sistemin işleyişinde etkili olan yöneticinin bilgisi ve becerisi ön plandadır. More, Ütopya adlı eserinin ilk bölümünde yaşadığı dönemin eleştirisini yapmıştır denebilir. Yöneticilerin ve onların yakınındakilerin bozuklukları gibi sorunları aktarmıştır.

Rönesans siyasal düşüncesinin öne çıkan bir diğer ismi La Boeti’dir. La Boeti, en bilinen eseri olan Gönüllü Kulluk Üzerine Söylev’de iktidar kavramını yönetenden çok yönetilenle ilişkilendirmiştir. Bu anlamda prenslere öğütler veren Machiavelli ile değil de ideal toplum hakkında yazan More ile benzerlik gösterdiği söylenebilir fakat La Boeti, ortaya bir ideal sunmamıştır. Yönetilenlerin buna nasıl razı olduğunu dair yakınmalarını dile getirmiştir denilebilir. Boeti ’ye göre iktidara gücüne veren yönetilmeye yani onun deyişiyle gönüllü kulluğa razı gelen halktır. Eserde Boeti’nin bu halka öfkesi ön plana çıkmaktadır çünkü Boeti’ye göre yöneticinin özünde kötülük, hırs vardır. Aynı şekilde gönüllü kul olan halkın günü geldiğinde gönüllü kullara sahip olma arzusunu da barındırabileceğini bizlere aktarmaktadır. İnsanın gönüllü kul olamaya nasıl razı olduğunun cevabına gelindiğinde ise insanın doğduğu yaşantının, geleneklerin, kendisine verilen eğitimin bunda etkili olduğunu söylemektedir. Yani insanın gönüllü kulluğu doğuştan seçmediğini insanın doğasında özgürlük olduğunu bizlere söylemektedir.

Boeti’nin yönetilene olan kızgınlığı ön plana çıkmaktadır fakat bunun nedeni de yöneticinin kötülükle bağdaştırılmasıdır. Bu noktada Machiavelli’yle hükümdar algılarının benzer olduğu söylenebilir. Yalnızca Machiavelli daha detaylı olarak bu konuyu ele aldığı için Prens’te anlatılan yöneticin akıllı olduğu da görülmektedir.

Sonuç olarak Rönesans döneminin üç isminin kendi ülkelerinin durumları ve tecrübelerinden de etkilenerek siyasete dair eserler kaleme aldıkları görülmüştür. Burada Machiavelli’nin iktidarı ele geçirmesi ve elinde tutması amacıyla hükümdara olan öğütleri, More’un iktidarı toplumsal zemine yayması, Boeti’nin ise iktidara karşı halkın tepkisine dair söylemleri görülmüştür.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.

Sponsorlu Bağlantılar: R10 Blog - Webmaster Forum - Sorum Var - evden eve nakliyat - Takipçi Satın Al - Tiktok takipçi satın al - vds - Smok - Gündem - vip dizayn - vozol - Eşya Depolama - istanbul evden eve nakliyat - uluslararası evden eve nakliyat vdcasinotokyobetmegapari girişbircasinoparmabet madridbet girişmadridbetkingroyalkingroyal giriş https://vorra.net deneme bonusu veren siteler https://www.ding3000.com https://cuberider.com Betnano https://www.snakkmedia.com https://abodehomedecor.com Abebet casino casino siteleri en iyi deneme bonusu veren siteler deneme bonusu veren siteler 2024 deneme bonusu veren siteler yeni deneme bonusu veren siteler deneme bonusu veren siteler güncel bonus veren siteler deneme bonusu bedava deneme bonusu veren siteler 2024 deneme bonusu veren siteler deneme bonusu veren siteler deneme bonusu veren siteler deneme bonusu veren siteler deneme bonusu veren siteler