Eğitim

Türkiye’de Doğal Ortamı Korumaya Yönelik Ulusal ve Uluslararası Çalışmalar Nelerdir?

Türkiye’de doğal ortamı korumaya yönelik ulusal ve uluslararası çalışmalar bulunmakta. Türkiye, bu çalışmalara doğrudan katkı verdiği gibi dolaylı olarak da çalışmalara dahil olmaktadır. İşte Türkiye’de doğal ortamı korumaya yönelik ulusal ve uluslararası çalışmalar: Türkiye’de Doğal Ortamı Korumaya Yönelik Ulusal ve Uluslararası Çalışmalar Nelerdir?

Ramsar Sözleşmesi

Ramsar Sözleşmesi, 2 Şubat 1971 tarihinde İran’ın Ramsar şehrinde imzalanan anlaşmadır. Sulak alanların korunmasını ve akılcı kullanımını amaçlayan bu sözleşme, “su kuşları yaşama ortamı” olarak uluslararası öneme sahip sulak alanların korunmasına öncelik eden anlaşmadır. Türkiye, Ramsar Sulak Alanlar Sözleşmesi’ne 30 Aralık 1993 tarihinde katılım göstermiştir.

Sığla ağacının korunmasına yardımcı olma konusunda bir proje uygulanmış ve proje 2010 Mayıs 25-2010 Kasım 25 arasında altı ay hayata geçirilmiştir. Bu proje kapsamında 11 köyde kadın ve erkeklere; 11 okulda da öğrenci ve öğretmenlere konuyla alakalı eğitimler verilmiştir.

Sedir ağacı, koruma altına alınan bitkilerden biridir. Daha çok Akdeniz ikliminin hakim olduğu coğrafyalarda yetişen sedir ağacı, devlet tarafından kontrol altında tutulmaktadır.

Yeşil Kuşak Projeleri

Söz konusu proje kapsamında insan yaşamını tehdit edici hale gelen hava ve çevre kirliliğinin azaltılması, kişi başına düşen ağaç ve yeşil alan miktarının ve turizm potansiyelinin artırılmasının yanı sıra insanlara ağaç ve orman sevgisinin aşılanması, dinlenme tesislerinin tahsis edilmesi, toprağı koruma önlemleri alma yoluyla yerleşim birimlerinin sel ve taşkınlardan korunması için büyük kentler çevresinde ormanlar tesis edilmektedir.

GAP

Güneydoğu Anadolu Projesi bölgesinde de ağaçlandırma çalışmaları devam etmektedir.

Rio Zirvesi

Birleşmiş Milletler’in 1992 yılında Brezilya’nın başkenti Rio de Janeiro’da düzenlediği Çevre ve Kalkınma Konferansı’na 172 ülke katılım göstermiştir. Konferanstan sonra Birleşmiş Milletler Biyolojik Çeşitlilik Sözleşmesi (BMBÇS) imzalanmış ve sözleşmeye göre doğal kaynakların korunmasına ve sürdürülebilir kullanımına dair küresel bir taahhüt öngörülmüştür.

Kyoto Protokolü

1997 yılının Aralık ayında Japonya’nın Kyoto şehrinde ilk kez ele alınan Kyoto Sözleşmesi 2005 yılında Kyoto Protokolü ismiyle yürürlüğe girmiştir. Türkiye Kyoto Protokolü’nün 2009 yılında taraf olmuştur. Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi (BMDİDÇS) şeklinde adlandırılan protokolün esasını ülkelerde endüstri kuruluşlarında atmosfere kirletici veya sera etkisi yapan gazların salınımının kısıtlanması oluşturmaktadır.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.