Uzun Menzilli Uçuşlarda Dikkat Edilmesi Gerekenler
Kıtalararası uçuşlar belli bir saatten sonra vücudumuzda birtakım değişiklikler hissetmemize sebep oluyor;
- Düşük kabin basıncı
- Dolaşımdaki kuru havayı sürekli solumak
- Hareket kabiliyetinin çok az olması
- Uçuş süresince duyduğunuz uğultu
Kabin içindeki dönüşümlü kuru hava, uçuş boyunca vücudumuzda sıvı kaybı yani dehisrasyona sebep olur. Dehidrasyon vücutta en büyük alarmı ağız kuruluğu ile verilir. Uçuş öncesi veya sırasında alkollü içeceklerden özellikle uzak durulmasının sebebi onların da dehidrasyona yol açmasıdır. Sıvı kaybının yalnızca su ile dengelenmesi önerilir. Seyahat boyunca düzenli su içerek ağzımız ve boğazımızı ıslak tutmalıyız. Kabindeki nemlilik oranı %10 seviyelerinde yani oldukça düşüktür. Bu durum salgın hastlıkların yayılmasına ortam hazırlar. Tıkalı bir burunla uçağa binmek kendinize yapacağınız en büyük kötülüklerden biridir. Uçuş öncesinde burnunuz tıkalı ise mutlaka hekiminizin kontrolünde bir burun damlasıyla burnunuzu açarak uçağa binin.
Kulak sağlığını korumak uçuş boyunca en çok dikkat edilmesi gereken hususların başında gelir. Özellikle iniş ve kalkış aşamasında hassasiyet çok daha yüksek boyuttadır. İniş ve kalkışta kabin basıncında meydana gelen değişim, kulakların içindeki havanın azalmasına sebep olur hele ki uçuşun bu aşamasında uyuyor iseniz yutma refleksinizi de geciktirdiğiniz için kulağın içinde meydana gelen vakum etkisi kulaklarınızın tıkanmasına yol açar. Bir de yolculuk esnasında soğuk algınlığına bağlı olarak nezle durumu var ise östaki borunuz da tıkanacağı için kulaklarınızda ciddi bir ağrı hissedersiniz.
Kabindeki kuru hava gözlerinde lens olan yolcular için ciddi bir risk oluşturuyor. Uzun süre kabin içinde gözünüzde lens ile seyahat edip bir de lensiniz ile uyursanız gözünüzü yeniden açamama ihtimaliniz oldukça fazla. Seyahatlerde lens yerine gözlüğe geçiş yapmak en etkili çözüm yoludur.
Uçakla seyahat stres etkisine de bağlı olarak kalpte ritim bozukluğuna sebep olabilir çünkü bulunduğumuz irtifaya da bağlı olarak kalp atışları düzensizleşebilir. Bu durum özellikle kronik kalp rahatsızlığı olanlar, yüksek tansiyon hastaları veya uçuş esnasında yoğun alkollü ve kafeinli içecek tüketen yolcularda daha çok görülür. Kabin içindeki düşük basınç midenin genişlemesine yol açar. Bu durum karın kaslarında çeşitli ağrılara sebep olabilir. Bunun önüne geçmek için uçuştan önce veya uçuş esnasında her türlü gazlı içecekten uzak durulması gerekir. Mide gibi akciğerlerimiz de uçuş sırasında genişler. Astım hastaları için akciğer zarları arasındaki plevra boşluğunda hava birikmesi anlamına gelen ‘pneumothorax’ riski barındırır.
Özellikle uzun menzilli uçuşlarda uzun süre koltukta oturmanın konforsuz olduğu kadar sağlıksız olduğunu unutmayın. Damarlardaki kan dolaşımını ciddi şekilde azaltan bu durum, oldukça tehlikeli sonuçlar doğurabilir. Halk arasında ‘ekonomi sınıfı sendromu‘ olarak bilinen toplardamarlarınızda kan pıhtısı birikmesi olarak özetlenebilecek: ‘derin ven trombozu’ tehlikesi söz konusu olabilir. Seyahat boyunca bolca yürüyün. Oturduğunuz sürelerde de eklemlerinizi çalıştıracak egzersizler yapın.
