Alfabelerin Atası: Fenike Alfabesi
Kolonileri ve ticaretleri ile Akdeniz coğrafyasının zenginliğine zenginlik katan Fenikeliler aynı zamanda dünyanın onları sonsuza dek şükranla minnet etmelerini sağlayacak bir buluşa da imza atmışlardır.
Günümüzde çoğu ulusun kullanmış olduğu, farklı kıtalardan milyarlarca insanın iletişim sorununu gideren alfabelerin tamamına yakını Fenike Alfabesinden türemiştir.
Fenike alfabesi Arap alfabesine, Latin alfabesine ve Yunan alfabesine ilham kaynağı olmuştur.
Temel anlamda Fenike dilimi yazmak anacıyla kullanılmıştır.
M.Ö 1500’lü yıllara uzanan ve hiyeroglif yazıdan sessel yazıya geçmesiyle tarihte önemli bir konuma sahip Fenike alfabesinin formatı daha çok şekillerden oluşur ve sağdan soladır.
Aramiler aracılığıyla Doğuda yayılmaya başlamıştır. Kültürel açıdan ileri bir konumda olan Aramilerden etkilenen milletler sayesinde Fenike alfabesi (coğrafi yakınlıklar göz önüne alındığında) Arap, Kiril, İbrani ve Hint alfabelerinin temelini oluşturmuştur.
Batıdaysa Yunanlıların aracılığıyla yayılmıştır. Fakat Yunanlılar sağdan sola olan formatı, soldan sağa formatında değiştirmiştir.
Romalıların kültürel ve tarihsel anlamda yapı taşını oluşturan Etrüskler sayesinde de Fenike alfabesi Latin alfabesine uyarlanmıştır.
Fenike alfabesi olarak değerlendirilen ilk yazıt, İtalya’da bulunan Marsilya Yazıtları’dır. Yazıt Kazım Mirşan tarafından Türkçe olarak okunmuştur.
Kazım Mirşan’ın ‘Etrüskler’ adlı kitabında Fenike alfabesinin öncesi ve sonrası detaylı bir biçimde anlatılmaktadır.