Ankara Denilince Akla İlk Gelenler

Ankara, ülkemizin başkenti. Türkiye’nin yönetim merkezi ve dahası Atatürk’ün yeni kurulan ülkenin beyni olmasını istediği İç Anadolu’nun garip bir yöresi. Herkesin aklına Ankara denilince oldukça farklı semboller, yerler, isimler veya hatıralar geliyor. Hemen hemen her Türk vatandaşının Ankara denilince aklına bir şeyler geliyordur. Bu gri şehir hakkında akla gelenleri bir başlık altında topladık. Aşağıdaki maddelerden hangileri sizin de ilk aklınıza gelenlerden?

Anıtkabir 

Ankara’nın kendisiyle özdeşleşmiş birkaç sembolünden sadece biri. Şehir hakkında bir grafik düzenlendiğinde Anıtkabir olmazsa olmaz bir sembol haline gelmiş. Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün medfun olduğu yer hem Ankara için hem de Türkiye için özel bir anlam ifade ediyor. Protokol gereği Ankara’yı ziyaret edenlerin uğrak yeri olan Anıtkabir, siyasilerin de özel günlerde ilk uğradığı yer konumunda. Mimarisi ve rengiyle gri şehir Ankara’nın siluetinde farkındalık yaratan Anıtkabir, her Türk gencinin vefa borcu olarak bir kez dahi olsa uğraması gereken yerlerden.

Memur Şehri

Başkent olması sebebiyle bakanlıkların çoğu bu şehirde. Özel şirketlerin de en azından yönetim merkezleri burada yer alabiliyor. Hatta Ankara’da yaşayan birisiyseniz otobüs duraklarındaki ”Bakanlıklar” durağını görmüşsünüzdür. Her an bir protokol geçişine rastlayabileceğiniz bu şehrin memur şehri olarak adlandırılması da boşuna değildir. Memur şehri olması sebebiyle de şehirde anormal bir düzen var. Kimsenin acelesi yok. Sol şeritten hızlı akanlar yok, koştura koştura bir yere yetişmeye çalışanlar yok. Ankara adeta hayatı ”slow motion” modunda geçiren ender şehirlerden.

TBMM

Türkiye Cumhuriyeti’nin yönetim birimi olan TBMM’nin Ankara’da oluşu beraberinde şehre ciddi bir havayı da getirmiş. Haber kanallarındaki ”Ankara’ya bağlanıyoruz” ifadesinin kökeni ise tam olarak TBMM. Milletvekillerinin, parti başkanlarının, partilerin genel koordine merkezlerinin beyni bu şehirde. Başkent olmasaydı acaba Ankara’nın Konya ya da Yozgat gibi tipik İç Anadolu şehirlerinden farkı olur muydu bilemeyiz.

Pavyon 

”Ankara insanı sabah tarlada çalışır, tarladan kazandığı parayı akşam pavyonda yer, hatta tarlayı satar parasını pavyonda savurur” diye genel bir söylenti olur. Gerçekten de Ankara insanının hayatında ”pavyon” çok önemli bir yer kaplıyor. Doğum günleri pavyonda kutlanır mı demeyin kutlanıyor. Bunun yanında asker uğurlamaları, özel günlerde de pavyon en çok rağbet gören yerlerden.

La, Gardaş Jargonu 

Ankara’nın insanı biraz kabadır. Kaba olmalarındaki sebebi filolojik olarak inceleyemiyoruz. Fakat kibarlıkta gayret etmedikleri de ortada. Aslında kibar olmaya çalıştıklarında da gayet komik olabiliyorlar. Örneğin ”şu tuzluğu uzatır mısın la” demek gibi. Sondaki kelimeye kadar her şey güzel ama iki harften oluşan ”La” kelimesi her şeyi ters yüz edebiliyor. Küçüğünden yaşlısına kadar hemen hemen herkesin ağzından ”la ve gardaş” gibi kelimeler eksik olmuyor. Bunu kabalıkta ekstra bir çaba olarak değil gayet doğal bir şekilde yapmaları da ”art niyetli” olmadıklarını gösteriyor.

Behzat Ç. 

Emrah Serbes’in senaristliğini yaptığı, bir döneme damgasını vuran polisiye dizisi Behzat Ç. ülkenin Ankara algısında radikal değişimlere sebep olmuş, efsanevi bir dizidir. Ankara’yı tanımak, gerçekten bilmek isteyenler için tartışmasız en güzel dizilerden olan Behzat Ç. Ankara’nın tüm kimliğini tamamen yapaylıktan arınmış bir dille seyircilere aktarıyor.

Kızılay 

Ankara’nın arkadaşlarla ya da sevgiliyle gezilebilecek yegane yeri Kızılay. Birisi şöyle demişti: Ankara’yı sevmek, şehirde sevilecek tek şeyin Ankara olduğunu bilmek demektir”. Gerçekten de Ankara’da size Ankara’yı sevdirecek önemli yerlerden birisi de Kızılay. Herhangi bir hikayesi yok. İstiklal Caddesinin toplamı kadar bir hareketliliğe sahip olan Kızılay’da hayat gece 1’de biter. İstanbul’daki geniş ulaşım ağı yoktur. Ya şahsi arabanızla ya da taksiyle evinize dönmek zorundasınızdır. O yüzden her ne kadar Kızılay Ankara’nın en güzide yerlerden biri olsa da burada da hayat gece en fazla 12-1’e kadar sürüyor.

AŞTİ

Şehirlerarası yolculuk yapanların Bolu’dan sonra en çok uğradıkları, otobüslerin yolcu almak için muhakkak geldikleri yer: AŞTİ. Ankara Şehirlerarası Terminal İşletmesi. Katlı otogar sisteminin kusursuz işlediği Türkiye’nin belki de en nezih otogarlarından biri. Ankara’yı sırf belki de bu sebepten dolayı ayrıca kutlamak gerekir. Her şey muazzam bir ahenk içerisinde. Perona yanaşan otobüsler, hareket saatleri gibi dakiklik gerektiren her şey burada işliyor. Arada sırada düzeni bozan parazitler olsa da bu AŞTİ’nin kusursuzluğuna mani değil. Taşınacağı söylentileri dolaşsa da şimdilik takdire şayan bir yerdir.

Ve Melih Gökçek

Ankara’nın üst üste göreve gelen, en uzun soluklu Belediye Başkanı: Melih Gökçek. Ankara denilince akla gelenlerde zirveye oynayan ender isimlerden. Gerek televizyon programlarında gerekse de sosyal medyada (Twitter’da) etkin olması, tartışmacı kimliği ve karakteri ile bazı Ankaralıların gönlünde taht kuran bazılarının da eleştirisini alan süper belediye başkanı: Melih Gökçek. Ondan önce Ankara’da Frigler vardı. Ya da Ankara’nın adı Gordion felandı galiba. Kısaca Z kuşağı bu adamla büyüdü.

Polatlı

Ankara’nın ”bir il olmadığı” ilçesi Polatlı. Ankara’nın güney batısında yer alan, Polatlılı arkadaşlar kızmasın, dikkat çekici herhangi bir özelliği olmayan Polatlı ilçesi, Ankara’da özel bir statüde. İl olma çabaları asırlardır devam ediyor. İzmir ilçeleri gibi kendilerine ‘buçuk’ yakıştırması yapmasalar da kendilerini Ankaralılardan farklı gördükleri ortada.

Kızılcahamam 

Ankara’nın hamam ve kaplıcaları ile ünlü Kızılcahamam. Şehrin kuzeyinde yer alan ilçe ayrıca doğal güzellikleri ile de ün salmış durumda. Devre mülk ve konut satışlarında ilçedeki jeotermal enerji oldukça etkili olmuş. İstanbul’a nazaran yakın olması sebebiyle de ayrıca tercih sebebi olan Kızılcahamam’a yabancıların ilgisi de günden güne artıyor.

Vee Sincan 

Ankara’nın en melez, nüfusu 1 milyona dayanmış ilçelerinden. İlçe, halkının oturuşu ve tiki olmasıyla dünyaya ün salacak duruma gelmiş. Özellikle ”Sincan oturuşu” artık tüm ülkecek biliniyor.