OrtadoğuTarih

Baas Partisi’nin Kuruluşu, Temelleri ve Kurucuları

Baas Partisinin de ilk yapılanması 1943’le birlikte oluşmaya başlamıştır. Fakat 1943’de gerçekleşen parlamento seçimlerinde yeteri kadar meşruluk elde edememiş, 1946 yılında kayıtlı bir siyasi organ olarak belirirken 1947’de ilk tüzüklerini yayınlamışlardır. Baas partisinin kurusu ise Mişel Aflak’tır. Fransa’da yetişmiş ve Marksist ve aşırı milliyetçi düşünce yapısına sahiptir. Aflak partiyi kurarken bazı temel dinamikler etrafında durmaya dikkat etmiş ve Arap milliyetçiği, Arap ulusunun birleşimi, tüm ayrımlara rağmen Arapların bütüncül bir kültüre ait olduğunu belirtmesi gibi birçok milliyetçi düşünceyle taraftar toplamayı başarmış, özellikle gençler arasında önemli bir etki yaratmıştır. Baas Partisinin fikirsel değişimleri 1953’de Arap Sosyalist Partisi ile birleşmesi sonucu olmuş, bu birleşimle birlikte, sosyal reform, sosyal adalet gibi terimler de artık parti içerisinde kullanılmaya başlanmıştır. Ve temel argümanları artık; birlik, özgürlük ve sosyalizm olarak şekil bulmaya başlamıştır. Birliğin ilk temeli ise Mısır ile 1958-61 yılları arasında oluşan Birleşik Arap Cumhuriyeti oluşmuştur. Fakat bu oluşumun ömrü uzun sürmemiştir.[1]

Darbe ile sona eren bu Cumhuriyetle birlikte oluşan iktidar boşluğundan Baas yaralanarak iktidarı ele geçirmiş ve böylelikle Baas, günümüze kadar -değişerek de olsa- uzun soluklu bir yönetim başlatmıştır. Baas, yönetimi ele geçirdikten sonra kendi içerisinde ayrılmaya başlamış, azınlık olan Nusayriler ve darbeden sonra katılan yeni üyelerin köylü kesimden olması ile parti içerisinde ideolojik bölünmeler meydana gelmeye başlamıştır. Zira kurucularından olan Aflak ve Emin Hafız’ın savunduğu tüm Arapların temsilciği ve pan-arabizim söylemleri ile yeni gelen üyelerden olan Salah Cedid, Hafız Esad’ın savunduğu Sosyalizm ve Suriye içi faaliyetler düşüncesi bu belgeselcilik ve kabileselciliğin çatışmasına sebep oluyor. Nihayetinde ordunun ve partinin Nusayrileşme politikalarının izlenmesi, ordudan Sünni subayların tasfiyesi gibi birçok olayla birlikte başlayan bu çatırtılar, 1966’da Cedid’in, Emin Hafıza yaptığı darbe ile iktidarı ele geçirmesi ile sonuçlanmıştır. Böylelikle Suriye -bunun özelinde Baas- Nusayrilerle birlikte azınlık rejimi görüntüsüne bürünmüş oldu. Sorunlar burada bitmiyordu, bu kez de yeni grup içerisinde sorunlar başlamış ve Esad ile Cedid arasındaki anlaşmazlık 1967’de Esad’ın darbesi ile sonuçlanarak Suriye’de uzun yıllar sürecek bir Esad Rejimi’nin adımları atılmıştır. Esad’ın iktidara gelmesi ile rejimini kuvvetlendirecek şekilde iktisadi reformlarla birlikte Sünni kesimi ekonomiye dahli, özel sektörün gelişimi, Arap dünyasına açılım gibi birçok yenilikte bulunmuştur. Bu yeniliklerle birlikte halkı bir noktada manipüle etmeyi başararak, 1973’de tek adam rejimini kuvvetlendirmek adına, Suriye devletini; demokratik, halkçı sosyalist bir devlet olarak tanımlayarak bunun yanında toplumun tek hâkim partisinin Baas partisi olduğunu ilan etti.

Baas’ın baştan beri vurguladığı Arap milliyetçiği düşünesini ikinci plana atan Esad, devlet çıkarlarını düşünüp ona göre hareket ettiği söylenebilir. İran- Irak Savaşında Arap bir ülke olan Irak’tan ziyade İran’ı desteklemesi buna örnektir.[2] Orduyu da yanına alan Esad, içerde ve dışarda oluşan bütün muhalif grupları bertaraf ederek tek adam rejimin güçlendirdi. Buna en iyi verilecek örnek ise Müslüman Kardeşler Hareketi olmuştur. 1982’de Hama’da meydana gelen ve on binlerce örgüt üyesinin yaşamını yitirdiği bu bastırmakla birçok grubun da önünü kesmiş oldu.  Esad’ın bu tek adam rejiminin devamını ise Oğlu Beşer Esad döneminde görmekteyiz. Ne kadar reformcu bir lider imajı ile birlikte iktidar koltuğuna otursa da yapmış olduğu değişimler sadece ekonomik reformlarla sınırlı kalmıştır. 2000’li yıllara gelindiğinde ise bölge üzerinde meydan gelen olaylar Suriye içi siyaset ve güvenliği etkilemiştir. Lübnan ile yaşanan sorunlar, Arap- İsrail meselesi, İran’ın bölgesel çıkarları, Rusya’nın güçlenmesi gibi birçok neden bu durumda etkili olmuştur. Bu ise toplum içerisinde sürekli devam eden bir çatışma anlamına taşıyan ‘müzmin çatışma’[1] denen o sürecin başlayıp devam etmesinde önemli etkenler arasında yer almaktadır. Mart 2011’de başlayan protestolar ile halkın devlet içerisinde meydana gelen ekonomik ve toplum beklentilerin bir nevi tezahürü olmuştur. Bu hareketlere ise hızlı bir şekilde katılımın artması ve farklı grupların dahili çatışmaların giderek şiddetlenmesine sebep olmuştur. Başlangıçta hükümet karşıtlığı, özgürlük ve demokrasi eylemleri ile şekillenirken sonrasında bahsedilen grupların katılımı ile silahlı çatışmalara dönüşmüştür. Başlangıçta mezhepsel bir algı yokken sonrasında mezhepsel farklılıkların gündeme geldiği ve ordu içerisinde Sünni grupların ayrışması sonucu Özgür Suriye Ordusunun kurulması ve güçlenmesi olarak sonuçlanmıştır. [2] Suriye çatışması içerisinde muhalif gruplar; Suriye Devrim Genel komisyonu, Özgür Suriye Ordusu, Suriye Ulusal Konseyi, Müslüman Kardeşler Örgütü ve bazı Kürt unsurlarını saymak mümkündür.6 Şii Hizbullah  yanlılarının Suriye içindeki varlığı, İŞİD’in iç savaşa dahil olması gibi nedenler ise devlet içerisindeki çatışmaları şiddetlendirmiş, yerleşim yerlerinin bombalanması, sivil halkın hedef alınarak kimyasal gazlar, bomba yüklü araçların patlatılması ve nice şiddet yöntemi ile bölge kronik bir yaraya dönüştürmüştür. 


[1] Müzmin Çatışma kavramı; Edward Azar’ın ortaya koyduğu ve ülkelerde çatışma kavramını çoğulcu bir perspektifle açıklamaya çalıştığı bir kavramdır. Ona göre ülkeleri müzmin çatışma sürecine iten iki ana başlıktan söz edilebilir. Bunlardan biri, ırk, din ve etniste gibi ana sorunların toplumların ulus inşa sürecinde başarısız kılacağı ve ayrıştırmaya götüreceği, ikinci ise ekonomik istikrarsızlığın devlet içerisinde yaratacağı sorunlardır. Bütün bunlar devletin temel ihtiyaçları karışılmayan bir yapıya dönüştürmesiyle toplumun muhalif unsurlar üretmesinin kaçınılmaz olduğunu vurgular. Yasin Atlıoğlu (2018) ‘Suriye İç Savaşı ve Müzmin Toplumsal Çatışma’, AÜ. SBF Dergisi, cilt 73, no: 1, s.-134.

[2] Atlıoğlu, Yasin (2018). ‘Suriye İç Savaşı ve Müzmin Toplumsal Çatışma’, AÜ. SBF Dergisi, cilt 73, no.1. s.140.  6 Süer, Berna (2012) ‘’Suriyede Değişim Çabaları: Bir Bağlam ve Süreç Analizi, Akademik Orta Doğu, 6(2).  s.12. 


[1] Nuri Salık, (2018) ‘Baas Rejiminin Patikası: Suriye Krizine Tarihsel-Sosyolojik bir Yaklaşım,’ Mustafa Eravcı (ed.) ‘’Suriye: Tarih, Siyaset, Dış Politika’’ Ankara, TTK, s.132.

[2] Berna Süer (2012) ‘’Suriyede Değişim Çabaları: Bir Bağlam ve Süreç Analizi, Akademik Orta Doğu, s.5. 

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.

Sponsorlu Bağlantılar: R10 Blog - Sorum Var - evden eve nakliyat - Takipçi Satın Al - TikTok beğeni hilesi - vds - Su Kaçağı Tespiti - ilaç rehberi - Gündemvdcasinotokyobetmegapari girişbircasinoparmabet meritkingmadridbet girişmadridbetkingroyalkingroyal giriş https://vorra.net https://www.ding3000.com https://cuberider.com Betnano https://www.snakkmedia.com https://abodehomedecor.com