Eleştiri

Beyaz Muhafazakar Nedir? Kime Denir?

Muhafazakar kelimesinin anlamını, kökenini ve altından yatan psikolojik ve sosyolojik sebepleri önceki yazılarımızda detaylı bir şekilde inceledik. Bu sefer ele alacağımız kavram “beyaz muhafazakar”. Tahmin edildiği üzere “beyaz” kavramı, eklendiği tabire yönelik “light” anlamı katıyor. Yani yüzeysel. Beyaz muhafazakar kavramı da aynı bu anlamda olduğu gibi oldukça “yüzeysel”. Muhafazakar kavramının orijinal haliyle değerlendirmediğimiz zaman Türkiye’deki İslami kesim akıllarımıza geliyor. Bu örnek de zaten bunun üzerine inşa edilmiş. Nedir beyaz muhafazakar?

Beyaz muhafazakar, İslamı yüzeysel ve özentisiz yaşayan Müslümanlara, özellikle kadın muhafazakarlara takılmış bir yakıştırma.

Başörtüsü üzerinde gözlük, lüks ya da lüks özentisi bir yaşam, özenti veya sosyal hale getirilmiş bir özel hayat, aşırı makyaj ve gereksiz çıkışlar beyaz muhafazakarların diğer muhafazakarlardan ve insanlardan ayrılan en önemli yanı.

Özellikle son dönemlerde ülkemizde yaygınlık gösteren beyaz muhafazakarların, sosyal medyanın geniş alanlara yayılması ile teşhiri de günden güne artmış durumda.

Lüks ve beraberinde gelen şaşalı yaşam, beyaz muhafazakarların belirteci olmuştur.

Muhafazakar ve Beyaz Muhafazakar

Muhafazakar, gelecekten korkan ve bu yüzden geçmişine sarılan; din ve milliyetçilik gibi duygularla hareket eden kişilere denir.

Beyaz muhafazakar ise klasik ve radikal muhafazakarlardan farklı olarak din ve milliyetçilik gibi konularda daha ılımlı bir yaklaşım içine giren kişilerdir.

Beyaz muhafazakarların en önemli özelliklerinden biri de zenginlik kaynaklarının iktidar temelli olmasıdır. Beyaz muhafazakarlık kavramının son 15 yılda popüler hale geldiğini düşünürsek, söz konusu güruhun zenginlik kaynağı iktidardır. Eğer iktidarda İslami politikalar benimsemiş bir parti varsa, ülkede beyaz muhafazakar kesim güçlenir. İran, Türkiye ve Suudi Arabistan bunun örneklerindendir. Zira üç ülkede de iktidarın yanında duran ve politikalarını kabul eden bir “beyaz muhafazakar” kitle vardır.

Türkiye’nin İran ve Suudi Arabistan’dan farklı olarak yönetiminde şeriat olmaması, diğerlerinden farklı bir biçimde yapılanma ortaya çıkarmıştır.

Siyasal İslamın bir sonucu olarak tezahür eden “beyaz muhafazakarlık” kavramı dinin politika ve ekonomi ile işbirliği halinde olması neticesinde büyüme ve gelişme imkanı bulmaktadır. Post-modern bir yapılanma içerisinde olan iktidar ve Türkiye’de ise siyasal İslam şimdilik belirli amaçlar doğrultusunda iş yapmaktadır.

Siyasal İslamın çöküşü ve post-modern yaklaşımların sonucunda “beyaz muhafazakarlık” kavramının da sona ermesi muhtemeldir. Örneğin İran’da şu anda gerçekleşen iktidar karşıtı protestoların neticesi bu tezi çürütecek ya da güçlendirecektir.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.