Çocuk İstismarı Hakkında Nasıl Farkındalık Oluşturulur?
ÇOCUK İSTİSMARI HAKKINDA NASIL FARKINDALIK OLUŞTURULABİLİR?
Çocuk istismarı dünya çapında çok ciddi bir konu olup çocukların fiziksel, duygusal ve cinsel anlamda olumsuz yönde etkilenmesidir. Belirtildiği üzere çocuklara yönelik istismarın birden fazla çeşidi vardır. Bu nedenle istismarı önlemede bu farklılıklar göz önünde bulundurularak bir reçete planlanmalıdır. Bu yazımızda çocuk istismarının yaratmış olduğu tahribatların tehlike boyutları aktarılacak ve bu tehlikelerin önüne geçmek adına bir farkındalık oluşturulmaya çalışılacaktır. Çocuk istismarı toplumu bütünüyle ilgilendiren geniş çaplı bir konudur. Bu konu güvenlik boyutunun yanı sıra ülkenin geleceğini elinde barındıran çocuklarımızın kolektif bir değer olarak algılanmasını gerekli kılmaktadır. İstismara uğramış çocukların bozulan sağlığı bütün toplumun sağlığını etkilemektedir. İstismarın çeşitleri incelendiğinde;
- Fiziksel İstismar: Çocuğa fiziksel anlamda zarara uğratmak, (fiziksel şiddet)
- Duygusal İstismar: Çocuğa duygusal anlamda zarar verme eğilimi (sözlü şiddet, zorbalama, aşağılama, hakaret).
- Cinsel İstismar: Çocuğa cinsel anlamda zarar verici davranışlarda bulunma
Bu istismar türlerinden hepsi veya yalnızca birinin bile mevcut olması çocuğun özellikle ruhsal sağlığını etkilemede yeterli bir sebeptir. Bütün çocukların güvenli bir ortamda büyümesi onun temel yaşam haklarından biridir. Bu nedenle istismarlara yönelik farkındalık oluşturmak önemlidir. Bu konuda özellikle Milli Eğitim Bakanlığının düzenleyeceği eğitim programları hazırlanmalıdır. Programlarda öğrenci, öğretmen ve velilere farklı içerikler hazırlanmalı sık sık alanda uzman kişiler tarafından seminerler düzenlemelidir. Bu konuda sosyal medyadan da destek alınabilir. Günümüzde oldukça sık kullanılan sosyal medyada farkındalık oluşturabilecek içerikler yer almalıdır. Yine aile içi eğitim planları oluşturulmalıdır. Ebeveyn ruhsatı konusu gündemde tutulmalı, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığına bağlı olmak üzere sosyoloji ve psikoloji alanından gerekli eğitim programlarını tamamlamış uzman kişilere aile danışmanlığı gibi alanlarda çalışmak üzere imkân tanınmalıdır. Ancak bu şekilde sürece dayalı bir çözüm yolu izlenebilecektir.